Yazılar çerçevesinde iki taraf oluştu, onları çok iyi anlayanlar ve eleştirenler! Ben konu hakkında “neredeyse” tarafsız kalsam da tek bir mevzu hakkında iki çift de ben laf etmeden geçemeyeceğim.
Yazarlardan biri şöyle bir cümle yazmıştı;
Karşımdaki hanımlar hep bana özgürlüklerini kısıtlayacak bir pranga gibi baktılar.
Bunun çok yanlış bir yargı olduğunu düşünüyorum.
Zira özgürlük, muhafazakar biri için evlenmekle başlar, muhafazakâr bir genç kız asıl evlendikten sonra özgürleşir, kanaatindeyim. Belki, biraz da erkekler için durum böyledir diyebilirim. Hatta çerçeveyi genişletip bir genç kızın evvelindeki "muhafazakar" sıfatını bile kaldırabilirim.
Kendimden örnek vererek gitmek istiyorum. Muhafazakâr bir ailede büyüyen, aile baskısı olmadan kendi isteği ile muhafazakârlığını devam ettiren biriyim. Birçoğunuzun artık beni tanıdığını düşünüyorum. Yaşantımız için modern muhafazakâr terimini kullanabilirim, her ne kadar bu terimi sevmesem de tam olarak yaşantımızı tarif edecek doğru başka bir kelime bulamıyorum. Geleneksel muhafazakâr bir ailenin kızının yapamayacağı şeyleri yapabiliyorum.
Muhafazakar bir çevrede büyüdüm ve çevremdeki birçok muhafazakar aile kızı arasında ailemin engin hoşgörüsü, açık görüşlülüğü, rahatlığı, bana olan güvenleri ve sağladıkları sınırsız kredi ile hep marjinal görüldüm. Belki bazıları benim yaşantımı kendileri yaşayamadıkları için beni ayıplayarak karın ağrılarını rahatlattılar, bazılarıysa iyi niyetleri ile bana özenerek ve bunu da açıkça söyleyerek nazarlarını üzerime atfettiler.
Böyle rahat büyüdüğüm halde evliliğim benim için bile özgürlük olduğunu savunuyorum. Çünkü; çünküleri çok…
Mesela şimdi, bekârken, arkadaşımla tatile çıkıyorum ve eğer es kaza haberdar olurlarsa dedemin bile dâhil olduğu büyük bir çoğunluk benim yolculuğum hakkında endişeye düşebiliyor. Mesela işte… Yaşayanlar kendi hayatından örnekleri düşünerek evet, seni anlıyorum diyecek ve kendi içlerinde misalleri çoğaltacaklardır.
Birinin eşi olmak; herkesin sizi koruyup kollamak üzerine kendilerine edindirdikleri görevi düşürüyor. Çünkü onlara göre siz Allah’ın emanetisiniz…
Evli birisinin tek kişiye derdini anlatması yeterken, bekârken vereceğiniz hesap listesi de kabarık oluyor. Herkes sizin hayatınız hakkında fikir yürütme, hatta bazen karışma, müdahale etme hakkını kendinde bulabiliyor. Ve maalesef ki, hala bekar olduğunuz, o şahane, inanılmaz, mükemmel, ulaşanın başının göğe erip göğü aştığı (!) "evli" statüsüne çıkamadığınız için de bu müdahalelere uymasanız bile sükut etmek bekarlığın şanından oluyor.
Yani uzun lafın kısası evlilik her fiilinizi legal hale getiriyor ve sizi özgürleştiriyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
34 Yorumlar
Evet evlilik de özgürlüğü kısıtlar, hem de her iki taraf için.
YanıtlaSilBurada bahsetmek istediğim şeyi tam olarak izah edemedim sanırım :)
Sil'Ve maalesef ki, hala bekar olduğunuz, o şahane, inanılmaz, mükemmel, ulaşanın başının göğe erip göğü aştığı (!) "evli" statüsüne çıkamadığınız için de bu müdahalelere uymasanız bile sükut etmek bekarlığın şanından oluyor.' şu cümlenin altına imzamı atarım namrut... Bence özgürlük konusunda da haklısın ama karşı tarafta ki kişiyle de alakalı bir durum. Çünkü etrafta sadece erkek olduğu için ona itaat etmenizi bekleyen ve sanki dünyanın en mantıklı insanı oymuşta geri kalan biz gafillerin söylediklerine itiraz etmemizi hayretle karşılayan tipler var.Karşılaşmamanız temennisyle... :)
YanıtlaSilVelev ki karşılaştınız arkanıza bakmadan orayı terk edin :)
Rukiye...
Yani tabii ki! Kişiler her türlü evliliği şekillendirir. Ama demek istediğim evli olma sıfatının insanı özgürleştirdiği...
SilYoksa kişilere kalırsak bekar olup da özgür olmayan bir çok kişi özellikle "genç kız" yok mu? Var! Ailesinin baskısı altında yaşayan evlenmeden önce de özgür olmayan insanlar var tabii :)
Amiin... Cümlemiz için :)
Ben her evliliğin farklı olduğunu düşünüyorum çünkü her evlilik, herkesin evliliği tarafları özgürleştirir mi ? Özgürleştirmiş midir? Nasıl ki herkesin hayatı farklı koşullarda gelisiyorsa herkesin imtihanı nasıl ki farklıysa herkesin evliliği de öyle farklı değil mi ki ? Kimi vardır eşini eve kapatır perde actırmaz (böyle insanlar varmış) kimisi de hiç Karışmaz kıskansın istersiniz kıskanmaz örnekler çoğaltılabilir .Evlilikten en doğru verimi, en güzel doyumu almak nasıl ki bizim kim oldugumuzla ve nasıl biriyle evendigimizle alakalıysa özgürlüğümüz de böyledir bence.
YanıtlaSilDemek istediğim pek anlaşılmadı sanırım.
SilBurada zaten özgür olduğumu anlatarak evlendiğim kişinin değil "evli" olma sıfatının insanı özgürleştirdiğini anlatmaya çalıştım.
Aksini düşünürsek elbette dediğine katılıyorum.
Dediğini anladım onun üzerine kişileri araya soktum yoksa sadece "evli" sıfatı beni neden özgürleştirsin bilmiyorum ki .Ben mutsuz bir evlilikte istediğim kadar evli sıfatıyla özgür olayım boş gelir sanki .
SilKısmi olarak aynı görüşteyim; evet gece sinemaya gitmek isteyebilirsiniz ancak eşiniz isterse ya da yurt dışında tatil imkanı vardır ancak eşiniz yurt dışı tatillerinden hoşlanıyorsa.
YanıtlaSilMaalesef nabrut bir de şu var ki; evlensen de hala senin üzerinde konuşma hakkına sahip olduğunu düşünen anne, baba, kardeş, elti, görümce, dıdısının dıdısı pek bitmiyor yani anlayacağın ben özgürlüğün tam anlamıyla evlilikle geldiğini düşünemiyorum.
İşin kötü tarafından baktım ama bunun tam zıttını anlatacak kişiler de vardır yorumlarda bulunsalar keşke umudumuz artsa:)
Şimdi demek istediğim şuydu: evli olma sıfatı insanı birçok noktada özgürleştiriyor.
SilDiğer durumda kesinlikle dediğin gibi evlendiğin kişi ile alakalı bir durum. Ve yine dediğin gibi öyle bir durum ki düştüğün aileye göre eltin bile müdahil olabilir :D Allah korusun. 0.o
yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum hatta ekleyeyim ifade özgürlüğü bile veriyor. bekarken aile içinde söyledikleriniz çok kaale alınmıyor (genel tavır sen ne yaşadın da konuşuyorsun gibi olabilir) ama evli bir kişi yaşı sizden küçük bile olsa daha çok sözü dinlenir konumda oluyor diye düşünüyorum ve ek olarak toplumdaki statünüz değişiyor siz aynı kişi olsanız bile 'evli' veya 'bekar' olmak insanların size yaklaşımını, tavrını etkileyebiliyor bunun örnekleriyle hem kendim hemde etrafımdakiler de çok kez karşılaştım. evli olmak sizi her sahada 1-0 önde tutuyor. ama maalesef statü değiştiremedik, şuan ki 'bekar' halimden memnunum lakin toplum baskısı...
YanıtlaSilKesinlikle! Çalışırken bile bekar olmak, tüm işlerin mesailerin size dayatılmasına sebep olabiliyor.
SilYa da şehirdışı angarya bir iş olsa, kocam izin vermez, çocuğum varcı bir grup yüzünden size dayatılıyor.
"Evli birisinin tek kişiye derdini anlatması yeterken, bekârken vereceğiniz hesap listesi de kabarık oluyor. Herkes sizin hayatınız hakkında fikir yürütme, hatta bazen karışma, müdahale etme hakkını kendinde bulabiliyor. Ve maalesef ki, hala bekar olduğunuz, o şahane, inanılmaz, mükemmel, ulaşanın başının göğe erip göğü aştığı (!) "evli" statüsüne çıkamadığınız için de bu müdahalelere uymasanız bile sükut etmek bekarlığın şanından oluyor.
YanıtlaSilYani uzun lafın kısası evlilik her fiilinizi legal hale getiriyor ve sizi özgürleştiriyor. "
Ne diyeyim imzamı atıyorum bu tesbitin altına !
Kaç yıl oldu tanışalı. Ben kadrolu evde kalmış bir kızım da sen artık evlen lütfen ve bunları yaşama. :) Dualarım seninle :*
SilValla ne çok zaman geçti..
SilBu aralar bu "sen artık evlen lütfen" sözünü o kadar çok duyuyorum ki o.O
Geçenlerde çektim isyan bayrağını ama; herkes kocasının koluna girip çekip gidiyor, ben miyim bu ailenin Külkedisi diye!
Kim bilir ablacım belki başka bir yere transfer olursun yakında kısmet ;)
Kısıtlayan evlilik değil insanlar . Giderek her konuda paranoyak olmaları ve kısıtlama yaparak her şeyi bastırmaya çalışmaları .
YanıtlaSilYoksa evlilik aslında güzel bir özgürlük.
Ama işte o doğru ve düzgün bir evlilik olursa
Tabii. Hatta kişiler evlenmeden de seni kısıtlayabilir, baban, annen, kardeşin...
SilEvlilik özgürlük degil aksine daha cok baglar getirir insana,özgür olabilmek çok farklı bir olgu şöyleki içinizde özgür olmalısınızki dışınızdada özgür olun,bizim gibi muhafazakar bir ailede yetişmiş çogu kadın evliligi kolay bir özgürlük yolu seçer lakin o yol üzerinde bir sürü yükle gelir,bu demek oluyorki bekar kalın hayır ama bir kadının maddi ekonomik özgürlügü olmalı,ikincisi özgür ruhunu kabul edebilecek bir erkekle birlikte olmalı,bir ajumma olarak diyecegim en güzel şey ruh eşini bulabilmektedir,bunu nasılmı anlarız anlayamayız ebediyetten evli olanlar yani kore dizilerinde denk gelmişinizdir onlar gibi ebedden birlikte olanlar ilk gördükleri anda bilirler birbirlerini bunu yaşamakda herkula nasip olmaz sevgili nabrut onun için düşe kalka vakit tamamlanılacak herkez dersini alıcak hayattan..özgürleşmek kolay olsa zaten herkez ona sahip oldugunu sanmazdı,bu özgürlükki herşeyi yok saymak ve tüm inancları yok etmektir eyrafına dön bak bakalım varmı böyle birşey 😉 sevgilerimle mutlu kalın
YanıtlaSilDemek istediğimi izah edemedim sanırım.
SilEvlilik değil, evli kadın olma sıfatı insanı özgürleştiriyor. :)
Dediğin babta özgürlüğe zaten sahibim hatta belki evlendiğim insan babam kadar geniş ve rahat olamayabilir diye de düşünüyorum.
Demek istediğim şimdi anlaşılmıştır umarım.
Rabbim hayırlı ve beni kaldırabilecek birini çıkarsın karşıma. Bekarlıktan sıkıldım yahu :D beni yönetecek biri lazım zeki ama bana sezdirmeden 😂 İnşallah seninde karşına senin karakterine, kişiliğine uygun en hayırlısı çıkar <3
YanıtlaSilHem senin için hem kendim için amin diyorum :) <3
SilKesinlikle katılıyorum size.Boşuna dememişler kocan kadar konuş.Her ne kadar kendimizi kandırsakta evlenildikten sonra insanın statusu değişiyor toplum tarafından.Bazen eşin için bazen çocuğun için değer veriliyor.Hata anne ve babanın gözünde bile değerin artıyor tabiki doğru insanñı yakalamışsan eğer.Eşin sana değer verip saygı ve sevgi verirse iki ailede bu sevgiyi verir.Herşey karşılıklıdır. Rabbim herkesin gönlüne göre versin.Gonlumuzu güzel tutalımda güzellikler gorelim🤗.Artık tüm bekarlar Hayırlisıyla iki gözünün ve iki cihanin nurunu yaşaması ve görmesi temmenisiyle diyip kısacası bol kısmetler diyelim inşaAllah.👫
YanıtlaSilBu açıdan bakmamıştım ama bu da doğru kesinlikle.
SilAmin....
Nabrutcum evli bir bayan olarak kişinin kendisinde bitiyor herşey diyorum.Ben bekarken Anne ve babamdan hiç baskı görmedim lisede çılgınlık yaptığımız da oldu ama çocukca şeylerdi terbiyedizliğimiz hiç olmadı güvendiler bize sonrasında üniverste de gezmediğim şehir kalmadı Ona rağmen bir kez bile kızıp şikayetlenmediler .O nedenle ben başkalarının ne söylediğine pek takılmadım açıkcası çok geziyosun diyen de oldu rahatsın diyen de evlendim eşimi de babam gibi düşündüğümddn galiba hiç o konularda çekinmedim yeri geldi çıktım tek başıma ya da takıldım arkadaşlarımla sonra ona anlatırdım ama şöyle düşünmedim hiç işte çıkıyorum ama acaba kızarmı ya da bişey der mi aklıma bile gelmedi çünkü öyle alışmışm eşimde sağolsun hiç öyle hesap sorar havalarına girmedi sorun kaynana elti onlar laf ettiler ama ben sorumluluğumu bildiğim için söylenip durdular baktılar ki ben de ve eşimde bir karşılığı yok sustular sonra şimdi benden daha özgürler 😂Ama çocuk olduktan sonra gerçekten iyiki gezmişim diyorsun çünkü onlarla kendi adına bir şeyler yapman çok zor işte orada biraz özgürlük elden gidiyo Yani nabrutcum bekarken elalem evliyken kaynana elti illaki konuşan olacak sma bence kendini bildikten sonra bekar da olsan özgürsün evli de olsan özgürsün Bu arada şu üç çiftli bir dizi yeni bitti onu izledin mi acaba çok şekerlerdi evlilik üzerine çok hoş betimlemeler var dizide izlediysen yorumlarını görmek isterim öptüm seni bu arada ben çoban kızı hesabımı açsmadım nedense
YanıtlaSilEvet evli hatunların deneyimlerine eyvallah diyorum. Mutlaka doğru söylüyorsunuzdur yaşamak başka^^
SilTeşekkür ediyorum kıymetli düşüncelerin için.
Üç çiftli dizi :D package mi :D
Merhaba Nabrut,
YanıtlaSilEvlilik eğer doğru insanla yapılırsa gerçekten dünyada size cenneti yaşatabilir. 5,5 senelik evli biri olarak mutlu bir evliliğin en büyük kriterinin kişinin eşiyle arkadaş olabilmesi olduğunu düşünüyorum.
Yazmış olduğun yazıya eşin en iyi arkadaş olması çerçevesinden bakıldığında kesinlikle hak veriyorum. Çünkü evliysen ailenin gönlü rahat oluyor. Eşinle dilediğince gezebiliyorsun. Eşin anlayışlıysa arkadaşlarınla rahatça görüşebiliyorsun.
Bu bahsettiklerimde güvenle oluyor. Eşlerin birbirine güvenmesi ve herşeyi birbiriyle paylaşmasıyla olur.
Naçizane tavsiyem evlenme arifesinde olan kız olsun erkek olsun
Karşısında ki kişiyle en iyi arkadaş mı?
En keyifli vakitlerini onunla geçiriyor mu?
Ailelerin kültürleri yakın mı?
Dini siyasi görüşleri benzer mi?
Bu kriterler tabii ki artırılabilir ancak ömür boyu sürecek bir birliktelik için toz pembe hayallere kapılmadan hazır olup olmadığını bilmek gerekir.
Sevgiler
Bir dost :))
Arttırılabilir ne demek :D Ben de anayasa gibi kriter ansiklopedisi var hahah :D
SilŞaka bir yana kıymetli tavsiyelerin için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler ^^
Merhaba Nabrut,
YanıtlaSilEvlilik doğru kişiyle olursa gerçekten de kişiye dünyada cenneti yaşatır. 5,5 yıllık evli biri olarak benim gözlemlerime göre evlendiğin kişi senin aynı zamanda en iyi arkadaşın olmalı. İşte o zaman seni bekar hayatına kıyasla evlilik daha da özgürleştirir. Şu da bir gerçek ki ailelerimiz çocukları evlenince daha da rahatlıyor. Evlenen kişi de senin dediğin gibi genel olarak sadece 1 kişiye karşı sorumlu oluyor.
Özgürlük için önemli olan eşlerin birbirine karşı anlayış göstermesi olup, bu da karşılıklı olarak güvenle mümkün oluyor. Ayrıca burada özgürlükten kasıt da önemli. Evlenince insanlar bekar hayatına kıyasla ne yapmayı umuyor ki sonra hayal kırıklıkları yaşanıyor bunu düşünmek lazım.
Evlilik arifesinde olup, kafası karışık olan kişilere nacizane tavsiyelerim;
-Evleneceğiniz kişi sizin o andan itibaren en iyi arkadaşınız, birlikte vakit geçirmekten en çok keyif aldığınız insan olmalı,
-Ailelerin kültürleri birbirine olabildiğinde yakın olmalı,
-Dini, siyasi vb konularda çiftlerin görüşleri eşdeğer olmalı,
-Toz pembe gözlüklerle bakıp evliliğe çok büyük beklentiler yüklenmemeli,
-En önemlisi evliliğe hazır hissetmediğiniz müddetçe kimseyi boş yere ümitlendirip üzmeyin.
Sevgiler,
Bir dost :))
Arttırılabilir ne demek :D Ben de anayasa gibi kriter ansiklopedisi var hahah :D
SilŞaka bir yana kıymetli tavsiyelerin için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler ^^
'Evli birisinin tek kişiye derdini anlatması yeterken' dediğin cümle keşke gerçekten öyle olsa ama etrafımda çok yeni evli olan birisi olarak diyebilirim ki hepsinin ve evet malesef hepsinin sadece eşine sorması yetmiyor. Muhakkak bir çok şeyde kayınvalidesine biraz daha büyükse mesela yurtdışı falansa kayınbabasına danışmaları gerekiyor. Hatta bir arkadaşım dışarı çıkarken kayınvalidesine de sormalıymış diye tartışma yaşıyorlar eşiyle gerçekten çok üzücü ama benim çevremde herkes bu durumda keşke sadece eşimize sorabilsek :/
YanıtlaSilAllah korusun.
SilO sorunlu bir evlilik demek. Yani istisnai durumları hariç tutuyorum. :(
Evliliğinde 10.yılını doldurmak üzere olan biri olarak bir kaç cümle de ben yazmak istedim.
YanıtlaSilÖncelikle okuduğum yazı ve yorumların haklılık payı olduğu yerler var.
Şöyle ki; evlilik mantık olarak kadını kısıtlıyor bu doğru. Sıfatınız "falancadan" "falancanın karısı"na evriliyor. Toplumsal yapı sebebiyle, çalışan bir bayansanız ev işi, yemek çamaşır...vs. artık sizin omuzlarınıza biniyor. Ama şu da bir gerçek ki ailenizin evindekinden daha özgür bir ortamınız oluyor. Burası da doğru.
Örneğin biz ilk evlendiğimizde eşim bazı erkek arkadaşlarım ile görüşmemi istememişti. Çok içerlemiştim. Halbuki ben sosyal olarak özgür bir ailede büyümüştüm ve ne annem ne babam ne de ağabeyim asla arkadaşlarım konusunda bana karışma gereği duymamışlardı. Çünkü onları bu duruma düşürecek herhangi bir dvranışım olmamıştı ve güvenleri tamdı. Kıyafetlerim için de öyle. Her zaman kıyafetlerimi ailemin beni uyarmasına gerek olmayacak şekilde rahatlık baz alarak seçtim. Ancak eşimin evlendikten sonraki bazı uyarıları beni rahatsız etti açıkçası.
Fakat farkına vardım ki eşler arasındaki muhabbet, geçen süre ve yaşanmışlıklar bir süre sonra bazı şeylerin değişeceğine işaret edebiliyor. Kazanılan tecrübeler konuşuldukça ve paylaşıldıkça farklı yorumların ortaya çıkmasına ve fikirlerin olgunlaşmasına imkan sağlıyor.
Ben evlenirken büyüklerim hep bana "aman herşeyi eşine anlatma, herşeyi eşinle paylaşma" diye nasihatte bulunmuşlardı. İlk zamanlar bunun hatasına düşüp, eşimden bazı şeyleri saklamayı, anlatmamayı seçtim. Ancak zamanla gördüm ki bu ilişkide uçurumu genişletiyor. Ne zaman ki bunu farkedip eşimden hiç birşey sakalamadan, özgürce ve saygıyla fikirlerimi paylaştım işte o zaman gerçek bir evliliğin özgürlüğünü tattım...
Bir de eşim bana çok güzel bir şey söylemişti bi tartışmamız sırasında : "Evlilik artık "ben" bilincinin değil "biz" bilincinin oluştuğu zaman başlar..." işte o zaman evlilik kısıtlamaya değil, yuva ve aile bilincine evriliyor...
Eşinin yazdıklarını okumamasını dileyen cemremtoprak'tan sevgiler... :)
Sanırım olayın özeti
Yaaaa!
SilYine efsanesin. Öyle doğru ve güzel şeyler paylaşmışsın ki. Hakikaten hayat dersi çıkardım. Kendimce mesela en yakınımdaki evlilikte, yengemin yapıp hata olarak gördüğüm şeyleri ben yapmam diye düşündüklerimi sen tecrübelerine dayanarak yapmadığını söylemişsin. Bu benim için mesela görerek ve duyarak bir hayat tecrübesi oldu ve yazdım bir yere^^
Nice mutlu seneler yaşayın inşallah :*
Merhaba nabrut bahsettiğim dizi because this is my firs life izledin mi bilmiyorum ama evlilikle işgili hoş anekdotlar var ben severek izlemiştim
YanıtlaSilİzleyeceğim yeppuda çevirisi bekliyorum :D
Sil