bir tanışma hikâyesi de benden olsun istedimdiyerek yolladığı bu güzel hikaye; hani o büyüsü sıradanlığında ve samimiyetinde olanlardan birisi. Her an herkesin başına gelebilir hissi veren bu hikayeye kendinizi çok yakın hissedeceksiniz.
Kendisine tekrar teşekkür ediyor sözü sahibine bırakıyorum.
10 NUMARA 5 YILDIZ
Bu yazıyı yazmak isteğimde kafamda akan cümleler şu an neredeler😄 aslında eşimle tanışma öykümüz klasik her Türk gencinin başına gelecek cinsten ama benim 16 yıldır dizinin dibinden ayrılamadığım ve sahip çıktığım güzel ve özel bir hikâye…
20 yaşında körpecik bir kız iken başladım iş hayatına hem üniversitede okuyor hem de çalışıyordum iş ev okul arasında koştururken nasılda fırsat buldum gönül işlerine…
Bir süre sonra hayatım bir çıkmaza girmişti kendimi ne iş kadını olarak görüyor ne de bir üniversite öğrenci olarak adlandırıyordum. Okul arkadaşlarım gezip tozarken ben iş yerinde çalışmak zorunda idim. Onlar sömestr tatiline ya da yaz tatiline evlerine giderken ben çalışmak zorundaydım. Aynı şekilde iş arkadaşlarım iş çıkışı bir şeyler yapmak için buluştuklarında ben ya okula gitmek zorundaydım ya da ders çalışmalıydım. Bu şekilde bir ters döngü içine sürüklenmiştim.
Sürekli şikâyet ederken kulakları çınlasın Mustafa derdime deva olma yolunda bir girişimde bulunmuş ve bana hiç sormadan eşime telefon numaramı vermişti. Ben sana sormadan bir şey yaptım diyerek geldi yanıma bir gün. Aynı yerde çalışıyor, arada dertleşiyorduk, kıramadım, iyi yapmışsın, dedim çünkü hayatımda benim yanımda olacak belki de bana el uzatacak birine ihtiyacım vardı daha 21 yaşındaydım, yalnız yaşıyordum hayat ve zor gelmeye başlamıştı…
Araması 10 günü buldu. 0 zamanlar sosyal medyada yok ki açıp profil bakalım.😄 10 gün çatladım desem yeri var, aklıma bir kere düştü, merak içindeyim nasıl biri diye tabi bu arada eşimle aynı kurumda fakat farklı yerlerde çalışıyoruz, o beni defalarca görmüş fakat ben saf Anadolu kızı hiç fark etmemişim. 😄 Hatta telefon numaramı aldıktan sonra boş bir yolda yan yana yürümüşüz fakat ben tanımadığım için hiç yüz vermediğimden aramak için de pek cesaret bulamamış…
Blog sahibinin ilavesi: Aynı Kore dizi sahnelerindeki şu↓ klişe gibi…
10 gün sonra aradı. Allah’tan o yıllarda cep telefonu icat edilmişti. 😄 Hiç abartmıyorum mahcup ve heyecanlı bir edayla cevapladığım telefon görüşmemiz sabahs kadar sürmüştü. Olacak bu ya insan tanımadığı biriyle nasıl telefonda sabahlar değil mi, ben de hala şaşıyorum…
Ertesi gün buluşmak için sözleştik. Pudra bir hırka giymiştim, hiç unutmaz sana çok yakışmıştı, der eşim o günü hatırlayıp. Seneler ne çabuk geçmiş demekten kendini alamıyor insan…
İlk karşılaşmamızda; E ne yapacağız, dedi mahcup bir duruşla.
Nasıl, ne yapacağım, dedim, yani dedi, kendisini beğenip beğenmediğimi öğrenmeye çalışıyordu. Nasılda mahcuptu, hiç unutamam. Dedim, e’sini göreceğiz.😄
Bu yıl evliliğimizin 15. tanışmamızın 16. Yılı. Bir yıl içinde e’sini görmüş olduk. Hayatım boyunca vermiş olduğum en hayırlı ve en doğru kararın eşimle yapmış olduğum evliliğim olduğuna adım gibi eminim. Bir gün bile pişman olmadı. Allah kimseyi pişman etmesin diyerek misafirliğimi sonlandırmak istiyorum…
Aa merak edenler olmuştur belki; bu evlilikten biri tek, biri ikiz olmak üzere 3 tane nur topu gibi kızımız oldu.
Evet, kabul ediyorum, hayata erken başlayanlardanım. 20 yaşında çalışmaya, 22 yaşında evliliğe ve 25 yaşında anneliğe sahip bir insandım ama mutluluk sizi ne zaman bulur belli olmaz o yüzden karşılaştığınızda ona sahip çıkın, yakasını bırakmayın, derim kendi yaşantımı göz önüne alarak...
Mutlu hayatlar......
E. YURTSEVEN
Not: Siz de hikayenizi bizimle paylaşmak isterseniz ki çok mutlu oluruz, nabrutvebiz@gmail.com adresinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Yazı dizisi:
0 Yorumlar