İster Türk dizisi olsun, ister Amerikan, Kore, İngiliz hiç fark etmez. Her türlü detaya takılırım. Senaryodaki tutarsızlıklar, mucizevi olaylar –senaryo güzel ve akıcı olduğu takdirde- beni rahatsız etmez ama… Ama aynı sahnenin bir kısmında kızın ojesi başka renk, bir kısmında başka ise çok rahatsız olurum, dizinin gerçekliğinden çıkarım.
Sabah uyandığında makyajlı olan bir esas kız görüntüsü beni deli eder. Tamam çirkin bakımsız bir görüntü görmeyi ben de arzu etmem ama günümüzün geldiği makyaj uygulamaları noktasında bize makyajlı olduğu fark ettirilmeden, en azından eyeliner olmadan da güzel bir yüz gösterilebilir.
En rahatsız olduğum noktalardan birisi de şu aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz çubuğun olup olmadık her yere konulmasıdır.
Bekâr olduğumdan ötürü tam bilemiyorum ama eksiklerimi siz tamamlayın: Bu çubuk steril değil. Olmaması lazım yani. Bu fotoğrafın capsini aldığım One More Happy Ending dizisinde kızımız geldi, bu gayr-ı steril çubuğu kafenin masasının üzerine koyuverdi.
Pat!
Benim gözümün önünden neler geçti size anlatayım:
1- Garson geliyor, sarı bezle –sarı bez önemli- masayı siliyor. O bezle başka masayı da siliyor. Sonra o sildiği bezi alıp üzerinde salatalık domates dilimlenen tahtanın üzerine koyuyor. Kaç yer aynı anda pislendi mi desem sidiklendi mi, desem, sidiklendi demek de çok amiyane bir tabir kullanmak istemiyorum, yemin ederim şu an ne desem çok kararsızım, en iyisi boşlukları siz doldurun.
2- O kafeye gitsem artık bir şey de yiyip içilmez, dedim.
3- Abarttığımın farkındayım, Kore’ye gidip orada kahve içecek değilim ama sonuç olarak diziyi izlerken ister istemez olayları içselleştiriyorsunuz.
4- Ha ben menşei fark etmez her dizide gördüğümüz bu hadisenin yakın zamanda, eğer çubuk pozitif olursa evlilik tekliflerinde yüzüğün pastadan çıkmasına dönmesinden korkuyorum. Öğğğ!
Başka…
Yağmur altında koşup ıslanmayan bir oyuncu görüntüsü dizinin atmosferinden hızla uzaklaştırır beni.
Mesela oyuncu dişini fırçalarken diğer karakter yanına gelir, dişini çalkalamadan yanındaki ile konuşmaya başlar. İşte ben o anda, ağzındaki köpüğü ne yaptı, yuttu mu acaba diye düşünürken sahnede olan biteni kaçırırım.
Spordan gelen biri arkadaşına duş almadan sarılsa –hâlbuki gerçekte spor yapmadı, sahne icabı birkaç alete 5-10 dakika bindi- ben ay terli terli pis pis sarılıyor, kokuyordur şimdi gibi bir gerginlik ve tiksinti içine girerim.
Hele hele kar yağarken mini etek giyen esas kız adına üşürüm. –gerçi kamera arkası görüntülerde sonradan gördüm ki, kızımıza sahne biter bitmez bornoz ve elektrikli soba getiriyorlar-
Kamp sahnelerinde falan -eğer kafam gidikse- şimdi bunlar nerede abdest alacaklar diye düşünürüm. Hayatım gittiğim yerlerin mescidi, abdesthanesi var mı üzerine şekillendiği ve belirlendiği için.
Eğer dizideki karakter fakir bir tipse ya da ne bileyim ücretleri belirli sınırlar içinde olan bir işi varsa ve gittikleri cafe, otel, restorant gibi yerler pahalı görünüyorsa hesap adına karakterden çok ben endişelenirim. Nasıl ödeyecek şimdi diye kara kara düşünceler içine girerim.
Esas kız hastalanıp da onu hastaneye yetiştiren esas yada ikinci adam olunca bunun akrabaları nerede, anası babası yok mu acaba, diye devre yakan sorular aklıma gelir.
İşten çıkıp bir yerlere buluşamaya giden karakterlerin işten kaçta çıktıklarını ve gece kaçta yattıklarını çok merak ederim. Zira işten çıktıktan sonra ertesi sabaha kadar olan olaylar bazen 3-4 bölümü bulur. Tamam, 3-4 gün derken mübalağa ediyorum, ama mizah yaparken mübalağa edilir, idare ediverin.
Ah bir de en son izlediğim Dots dizisinde kızımız Bm vasıtasıyla böyle salgın hastalıkların falan kol gezdiği, güya çok fazla börtü böceğin olduğu bir memlekette sürekli mini etek ve şortla gezdi. Bembeyaz bacağı ise dönerken hala bembeyazdı. Ne bir sivri, ne bir böcek ısırmadı. Vay anasını bea, dedim mesela.
İşte dizi/filmlerdeki gerçeklik duygusunu, dumanı tüten çay gibi ayrıntıları seviyorum.
Siz bu gibi şeylere benim kadar takılıyor musunuz, merak ediyorum.
Not: Lütfen sağ taraftaki anketime oy vermeyi ve en önemlisi çekilişime katılmayı unutmayın.
Nabruşko Matruşka Moskof'tan bildirdi.
77 Yorumlar
bende merak ediyorum böyle şeyleri, hele hiç bitmeyen gün ya da saatler, bir günün bir saatin içine neler neler yapıyorlar. mümkünatı yok yani. gece bilmem kaçta yatıp, sabah erken saatte dinç bi şekilde uyananlar. of of
YanıtlaSilAynen bir de gece içip içip gündüz grantuvalet işe gidiyorlar ya oy oy :D
SilAğladıklarında "aha abdesti gitti" derim içimden. hem de neredeyse her defasında.
YanıtlaSil:DDD
SilAğlayınca abdest mi gidiyor öyleyse özellikle son 1 buçuk yıldır hiçbir abdedtim tutmamış demektir 😳
SilSevgili Nabrut, bahsettiğin ayrıntıların çoğu genelde beni de rahatsız ediyor. Ve maddeleri okurken bir bir hepsinde kafa salladım doğru doğru diyerek. Bahsetmiş olduğumuz çubuklar (çoğunlukla Türkiye'de satılanları) steril değil tabi ki. Bir de bunun yurtdışında satılan ama henüz ülkemize gelmeyen modelleri var, senin resimde de görüldüğü üzere. Bunlar kapaklı bir mekanizma ve resimdekinin de pembe kısmı kapak sanıyorum. Steril olmayan kısımla işiniz bittikten sonra kapağı kapatıyorsunuz. Bir yere idrar bulaşma ihtimalini engellemiş olsak da, orada burada bırakılması gene de hoş değil diye düşünüyorum. Sevgiler.
YanıtlaSilya tabii. sonuçta onunla temiz olmayan bir muhite giriliyor mu evet. başka diyecek sözüm yok hakim bey :D
SilBu şekilde film veya dizi izleyebiliyorsanız tebrik etmek lazım. Adapte olamazsınız ki ama demekki bu da huy. Hiç takılmam daha çok duyguya konuya veririm kendimi kim ne yapmış ter mi kokmuş dişini fırçalarken tükürmüş mü hiç dikkat etmem. Ama şu hamilelik testi olayına kesin ben de takılırdım. Ayy pis kör olma o oraya koyulur mu diye söylenirdim kesin :)
YanıtlaSilAcayip adapte izlediğim için bunlara takılıyorum aslında :D elbisenin ütüsüne bile dikkat kesilirim :D
Sildeğil mi ama bu şey öyle ortaya koyulmamalı
Gebelik testi konusunda, eskiden ben de tamamen sidikli bir çubuk sanıyordum :) Ama öyle değilmiş. Sadece küçük bir yerine damlalıkla 1-2 damla damlatılan çeşitleri de var :)
YanıtlaSilOrası öyledir tamam onu da anlıyorum lakin o çubuk steril olmayan bir ortama giriyor mu giriyor.
Silhahaha :D
YanıtlaSilBende birisi odadan ışığı kapatmadan çıktığında yada içeri girdiğinde kapıyı kapatmadığında çok rahatsız oluyorum. O kapı kapanmalı o ışık sönmeliydi :/
Bir saplantılı daha :D
SilBen de aksiyon filmlerinde kadınların topuklu ayakkabı giymesine deli oluyorum. ben topuklu ayakkabıyla düz yolda bile yürüyemiyorken :) (m.v)
YanıtlaSilSevgili (m.v)
Silal benden de o kadar. Ben bir de uzun yol yürüyorlarsa aksiyon olması şart değil, topuklarım ağrımaya başlıyor.
Ve şunu da eklemeden gecmeyim bende o konuda her dizide de şahit olunca o dış fırçaylma olayı ben fiscalayinca tüm ankara suyu bitecek korkusuyla dolarken onlar bir yudum suyla nasıl hallediyorlar çocuk macunuda denedim ama yokkk ondada tatlı meyve tadından kurtulmak için yinede ağzını 10 kez calkaliyorum (ve çocuklar onu yutugunu düşünürsek)
YanıtlaSilDiyecek kelime bulamadım tamamen katılıyorum
SilKore filmlerİnde gördüm bunu kadınların erkekleri sırtın da taşıması mümkün mü bence imkansız derecesinde bir şey 2 adım öteye götürürsünde bir sürü yol gidip bide 2.kata merdivenden nasıl çıkarsın.(m.v)
YanıtlaSilBen erkek kadını taşıyınca da düşünüyorum bunu. Zira bazen erkek çok sıska kadın bayağı yapılı oluyor
SilBende makyajlı uyanan oyunculari görünce çıldırıyorum...
YanıtlaSilİçilen sıcak içeceği sıcaklığına dikkat etmeden bir dikişte içilen içeceklerin nerelerine gittiğini çok merak ediyorum...
Ve içeceklerin bir yudum alıp bardağın dibini görmek o dolu bardagi ne ara içtiler...
Her sabah kalkar kalkmaz şu icmeleri bende de alışkanlık yaptı...
Sadece kuş sütü eksik sofralarda acaba o yiyecekleri ne yapıyorlar diye düşünmekten o sahnede geçen konuşmaları alamayıp tekrar izlemek(bu boğazıma duskunlugumden değil yazık onca yiyecek israf oluyor korkusu sarıyor milyonlarca aç insan varkez)( Empress ki kamera arkasında tüm yiyecekleri götürdüklerini görünce helal olsun dedim:)...ve bunun gibi bir sürü şey yanlız degilsin yani...;)
Bende senin yazdığın ayrıntıları severek okudum evet evet dedim. yiyecekleri ne yapıyorlar olayına bende takığım zira :D
SilBiz bu testi halk sağlığı saha çalışmasında kullanmıştık.(eczacılık fakültesinde) ellerimize 2 kat eldiven giydiğimizi hatırlıyorum ya. Hatta eve gidip çamaşır suyuyla duş alan biliyorum ben :D
YanıtlaSilAyrıca bu testleri pozitifse eşlerine süpriz olarak hedye paketinde verenler bile var. Bu nasıl mide ��
Bana yolladığın video gibi :D
SilO çubuğa ben de çok takarim ilk tahminim yıkıyorlar olur ikincisi hazırı alıp kullanmadan koymuslardir olur o zaman aklıma kullanmadan nasıl o çizgi çıkıyor sorusu gelir ki ona da ayarlarıyla oynuyorlardır heralde der o çubuğun temiz olduğuna kendimi ikna edip gönül rahatlığıyla izlemeye devam ederim :D
YanıtlaSilBir takıntılı daha. aynen diyorum aynen :D
SilBen genelde kıyafetlere takılıyorum dizilerde. Sizin de dediğiniz gibi DotS da kızın sürekli etek ve şort giymesi beni çok rahatsız etti. Hatta deprem falan oldu bu kız acil durumda bile etek giydi yani hiç mi üşümedin yahu?
SilMüslüman kardeşinin bir hatasını gördüğünde 70 tane bahane bul, denir. Bunlar da müslüman değil ki; hadi yıkayıp getirmiştir belki diye düşüneyim. :)
YanıtlaSilO masalarda herhalde ondan daha pis şeyler de bulunuyordur diye de düşünmeden edemiyorum.
Eşimin sıfır aldığımız arabayı satıp ikinci el araba almaya çalışmasına deli oluyorum. Neymiş bana göre; çocuk i...ş olabilir koltuklara. :)
o kısmı gözüm görmediği için düşünmek istemiyorum :D
SilNabrut çok hoşsun �� aklimdakileri yazmışsın benim düşünmediklerim de var tabi. Bir de dizideki karakterker birbirleyle konuşurken cok guzel cumle kuruyorlar siir gibi konusuyolar falan ya ben hep düşünürüm ben olsam aklıma bişi gelmezdi kekeler dururdum sonra eve gidince keşke bunu da soyleseydim diye içim içimi yerdim�� diye kafamdan geçer
YanıtlaSilAh teşekkür ederim ^^
Silo kısmı zaten aman bu dizide olur geröek hayatta olsa böyle şeyler kimse diyemez diyorum
Bu hamilelik test çubuğununpembe şeyin çıkartılıp gerekli işlemin o kapalı kısımda yapıldığını umuyorum en azindam aynı şeyler benim de aklıma geliyor genelde. benim de ama az paralı karakterin lüks kafede ne işi var acaba orda kahveler daha mı ucuz çünkü adım başı başka kahve dükkanı var diyip ordan ulke ekonomilerini karsilastirdigim bile oluyor :D
YanıtlaSilÇok takıntılıyız galiba :/
Sanırım ama bizim gibi çoook kişi varmış artık sorun değil :D
SilBen de bu tür ayrıntıları tek gören benim diye düşünürdüm, tek olmadığımı öğrenmek rahatlatıcı , çünkü çevremdem film izlerken baya anormalmişim gibi tepkiler alıyorum. Yani bazen de haksız da değiller , filmin en duygusal yerinde bütün atmosferi bozuyorum . Ve evet Dots da sinir olmuştum o nsaıl öyle giyiniyor , biz piknik yapmaya gitsek uzun giyiniyoruz zaten birde ekstra kalın ve uzun çoraplar giyiyoruz .
YanıtlaSilyorumları görünce çok olduğumuzu göreceksin :)
SilAslında Ben anormal değil vay be onu nasıl farkettin gibi güzel tepkiler alıyorum hep :D
Seninle bu konuda aynıyız sanırım. Mesela ben İstanbul'a geldiğimde hiç yabancılık çekmedim. Meğer bunca zaman dizileri değil de İstanbul'u seyrediyormuşum kulaklarım kapalı :)) Bir sene oldu, her gittiğim yerde şu dizinin şu sahnesi burada çekilmişti, şurada bu olmuştu, burada baş roldeki kız ne ağlamıştı diye diye arkadaşlarıma illallah ettirdim. Yalnızca dizileri mi, yeşilçam filmlerinin bile tarihçesi gereksiz bilgiler kutucuğumda depolanmış ortaya çıkmak için bir uyaran bekliyormuş da haberim yokmuş. Ayrıntılar önemli, gerçekçilik daha önemli. Benim bir dizide aradığım en önemli şey ise Samimiyet.. Samimiyeti eksikse olmuyor, sarmıyor.. Velhasılı kelam sana sonuna kadar katılıyorum :))
YanıtlaSilNe güzel İsatanbul'un tadını çıkarıyorsun. Seni çok iyi anlıyorum çengelköyde süper babanın çayhanesine gittin değil mi? :D mesela bu ayrıntıyı sen ve benden başkası hatırlamaz sanırım:D
Silkesinlikle samimiyet ve detayların güzelliği...
Ya sorma, geldiğimden beri bunu yapmak için niyetleniyorum ama bir türlü sıra gelmedi ona. Şimdi sen tekrar hatırlattın. Ramazan gelmeden gitmeliyim oraya. Süper Baba ne diziydi ama :)
SilAyy nabrutt hele o sidik kisminda bi kahkaha attim ki babam namaz kılıyordu. Adam zorla selam verip noluyo demesine fırsat vermeden odama kactim :))))))) şimdi valla be desem bilemiyorum ki en bariz tabir senin icine ananem kaçmış. Evet ayni takıntılı kişi benim ananem :D yaninda dizi izlemeye gör. Ayrıntılar ayrıntılar... düşün ananemgildeyiz. Ananenim her hafta takip ettigi bir dizinin ailecek yemek yeme sahnesi. İşte dizide aile sirlari açıklanmış, dananın kuyrugu koptu kopacak yani. Ananem ise bize şunu sorar :"onlar ne yemek yiyo acaba?" "Önlerinde o kadar yemek var hicbirini yemedi" :D
YanıtlaSilYa da baska baska sorular. "O kızın başına taktiği şapka cok ağır nasil geziyo?, acaba elindeki gercek altın mı?, pijamasini giymeden yattı nasıl rahat etti?" vs. vs. :) Acaba ananemin biyolojik torunu olabilir misin diye düşünmeye basladim :)
Allahtan hint dizisi izlemiyorsun nabruuut. Aman dusman başına. Kliseler, sacmaliklar yumagi bir dizi. Kanal yedide gosteriliyor. Aman aman. Annem izliyor diye katlaniyorum ama gercekten katlanilacak gibi degil. Sen sukredersin bu anlattiklarina :)
Ay işte anneannen aynı ben. kesin biz karıştık :D
Silanneannen ile bu diziyi izlemek istedim bana acayip malzeme çıkardı :D
Bildiğim kadarıyla o çubuğun direkt üzerine idrar yapılmıyor (nasıl yazsam bilemedim :D ) Çubukta görünen pembe bölümün içerisinde bir hazne var onun üzerine idrar yapılıyor ve o kapak kapatılıyor. Yani hiçbir yere temas yada açıkta olan bir durum yok :D
YanıtlaSilBuraları da aydınlattığıma göre gittim ben ^^
Yalnız senin de takıldığın kısımlar beni de aynen düşüncelere gark ediyor. Ben sabahları 7 de kalkıp işe gidiyorum ama 11 de uyanıyorum. Tipim anca kendime geliyor o derece :D
tamam ama nefetiticiğim sonuçta o şey lavaoboya steril olmayan bir yere giriyor ayrınıtya girmeyim anladın sen. ne olursa olsun yemek masasında işi yok yani :DDDD
Silanlıyorum seni. bir de bunlar gece iyice içip sızıyorlar, sabah vaktinde işteler düşün yani :D
Ay o kadar güzel bir yorum olmuş ki! Ellerinden öpesim geldi.Güldüm bir de okurken.Ben hiç bu kadar ayrıntı düşünmüyordum.Ama dediğin spor yapan çocuklar adına ben de geriliyorum o doğruya doğru.Neyse lafı uzatmıyayım gerçekten keyifli yazıydı ^^
YanıtlaSilçok teşekkür ederim ne güzel bir yorumdu bu böyle ^^
SilHahaha nabrut benim düşüncelerimi aktarmışsın resmen omhe de o sahnede midem alt üst olmuştu ya
YanıtlaSildeğil mi ama ya bunlar da bir tuhaf :D
SilTam beni anlatmış bu yazı, özellikle de titizlik kısmı :)
YanıtlaSilAllahım çok mesudum tek deli ben değilmişim :D
SilAyy nabrut gerçekten hislerime tercüman oldun çok sağol. En sinir olduğum şeyler bu mantık hataları. Hangi dizi ya da film hatırlamıyorum ama sahnenin bir açısında arkadaki figüranda mont varken, başka bir açıda yok diye izlememişliğim bile var. Bir sahnenin milyon defa çekildiğini biliyorum ama yine de bu gibi şeylere dikkat edilmeli diye düşünüyorum. Neyse eline, emeğine sağlık nabrutcuğum :)
YanıtlaSilBen de takılırım öyle şeylere. Dediğin gibi bu ayrıntılara özen gösterilmeli.
Silteşekkür ederim efendim sevgilerle.
okurken gülmekten öldüm :D Bende herşeyde mantık arayan bir insanımdır, bir dizi(fantastik değilse) mantıklı değilde soğurum gıcık olurum ama seninki apayrı bir şey:) hele abdesthane ne ya :) :)
YanıtlaSilaa öyle deme ama :D şimdi ben de ileride biri ile kampa gidersem böyle nerede abdest alırım diye hemen ayrıntıları düşünüp ayarlamam lazım :DDD
SilYani daha 4-5 sene once dizi ve filimlerde yatip sabaha kadar deliksiz uyandiklarini dusunurdum taki sabah cok guzel makyajli uyandiklarini farkedene kadar normade uzansan bile saclarin bir tarafa kayiyor iste o gun artik izledigim herseyde olur olmadik seyler dusunurum ne yapqlim boyleyim kabul ettim arada kendimle catissamda normal bir sekilde izlesene ne zorluyorsun...
YanıtlaSilBu arada o cubuktan hic gormesemde ne islevi oldugunu ne yapildigini biliyorum ve "pissss" birsey oldugunu biliyorum ve hele nimetin icinden supriz yapip cikaracak bayanin daha sonra kocasindan nasil bir tepki alacagi daha onemli...:)
Bizim gibi bir çok insna olduğunu öğrendiğimize göre sorun yok :D
SilOoooo yorumlarida okudum genelde hersey soylenmis. :D yorumlarda bir okadar guzellerdi. Hepinize katiliyorum diyim bende :)
YanıtlaSilhihi :))
SilYorum yazabilmek için gülmemin geçmesini bekledim. Ha! ha ha! "bak şimdi bu kız bu saatte yatınca sabah kalkıp nasıl işe gidicek, bu adam o kadar gezdi dolandı saat hala onbir, demek ki korede trafik yok" gibi düşünceler, düşünceler. Birde eas oğlan kızı hastaneye götürür ve mecburen! sabaha kadar kızın yanın da kalır ya, o zaman ben hep; "yahu bu kızın anası babası, dayısı halası yok mu" diye söylenip dururum.
YanıtlaSilYalnız değilsin!!!
İşte ya biliyordum bu saçma sapan düşüncelerle kafasını meşgul edenin tek ben olmadığının :D
SilBende detaycıyım sanırım. Özellikle banyoya ağlamak için girdiklerinde yada bir otelin veyahut iş yerinin tuvaletinde suyu açık bırakıp, yarım saat aynada kendilerine bakmalarına sinir oluyorum. Lan kapatsana musluğu boşuna su akıyor israf ediyor diye ekran başında sinir harbi yaşıyorum resmen hehe Buna bağlı olarak da musluğu hemen kapatan kişiye de aferin falan diyorum hehe
YanıtlaSilAh işte bak bunu nasıl unuttum. sen suya akılıyormuşsun ben oralarda yere oturuyorlar ya o zaman ayy pis yere oturdular acaba çekmeden iyice temizlendi mi oralar diye bin düşünce içine giriyorum. :DD
SilEline saglik valla, hong kong'dan bugun geldim; gel bir gor bacaklarimi kirmizi kirmizi cikintilar dolu farkindaysan nokta demiyorum bunlar ari sokmasi gibi sisiyor deli gibi kasiniyor inanmayiniz bacaklar mevzuuna kulliyen yalan! Uzakdogu'da isiran hasereler bol... Sevgiler, Seda
YanıtlaSilHoş geldiniz :)
SilYani bacaklarına bir şeyler sıkmışlardır onlar :D ama bize de gösterselerdi keşke :D
sevgiler :)
Bir haftadır okuyamamıştım yazılarını şimdi hepsini okudum ne guzel yazıyorsun nabrut ,farklı konular hepsi eglenceli hepsı her yaştan insanı tebessum ettırıyor😊 Bu yazını yorumlarınıda okudum gercekten baya kalabalıkmışsınız 😁 Ben sadece kafalarını klozetın içine sokup sonrada yanına otururlar ya işte orda midem kaldırmıyor hemen kapatırım ama bu dızıyı izlemedim gercekten piss bir detaymış sevgiler..
YanıtlaSilher zamanki gibi yine benim enerjmi yükselttin ^^
Silayy bak ona da takılrım bir de kafalarını oraya girdirmek için yere otururlar acaba yer temiz miydi kısmına :DD
sevgiler ^^
Bu yazıyı yazalı çok olmuş ama okuyunca cevap vereyim dedim evet canım bende takılıyorum hemde izlerken bu absürtlükler yüzünden annanemin dizi izlerken ki hali gibi yüksek sesle saydırıyorum. Hatta " hadi ordan, tabi canım ooolduu, yok devenin nalı, haddi be! " gibi efektler yapıyorum :)))
YanıtlaSilHahaha tek olmadığını bilmenin verdiği mutluluk.
Silsevgiler :D
sevgiler :)
SilÇok çok tatlı bir yazı olmuş. Her madde de 'eveeet' diye eşlik ettim sana.:D Gerçekten böyle şeyler kore dizilerimizde çok fazla ve bende de çok fazla kopukluk yaşatıyor çok rahatsız edicii.
YanıtlaSilBenim nerdeyse her dizide gördüğüm şu şey: Çetrefilli geçen bir günün akşamında evine dönen esas karakterimizi , biri dışarı çağırıyor normal şartlar da çağırdığı vakit gece 1 2 olması gerekirken hiç değilmiş gibi tek başına parklara kadar yürüyen cesur kızlarımız bana aishh çinca dedirttiriyor:D Heralde kış saati diye düşünüyorum o vakitlerde 6 7 gibi evine giriyosa en azından 11 de dışarı çıkması normal :(
O mantk yürütmeyi bher seferinde yapıp hiç işin içinden çıkamıyorum
Silbu gebelik testi konusunda ben de çok takıntılıydım nasıl rahat ellerine alıyorlar vs diye
YanıtlaSilsenin konuyu görünce benim de aklıma its okey thats love geldi orada da baba adayı gebelik testini alıp
ev ahalisine götürüyor orada masaya koyuyordu falan hatırlarsın..
sonra biraz araştırdım da çubuğa hiç idrar temas etmeden küçük bir aparat sayesinde küçük bölmeye akıtıldığını öğrendim
bu bir nebze beni rahatlatmış olsa da denizden babam çıksa yerimlerin paralelinde tuvaletten ne çıksa tiksindirici
mantığını da gütmeden edemiyorum :)
benim en çok takıntılı olduğum mevzu ise klozete kapalı pozisyondayken elbiseleri ile rahat oturup kalkmaları
en nihayetinde pis hacet giderilen bir yere nasıl rahatlıkla elbiseleri değerek oturuyorlar anlam veremiyorum
yani söylemesi ayıptır ihtiyaç halinde bile ne kadar az bi yer değerse o kadar iyidirle hareket ettiğim için
bu rahatlıkları beni ziyadesiyle rahatsız ediyorr.. :)
Aynen, ne olursa olsun o şey tuvalete giriyor mu tamamdır :D
Silİkinci paragraf konusunda ise bırak klozeti banyo fayansına oturulmasından bile rahatsızlık duyan biri olarak seni çok iyi anlıyorum :D
Ben bunlara pek takılmam ama enn cok takıldığım şey fakir kızımızın giyecek kıyafei, yiyecek yemeği bile yokken en son model telefonunun olması...
YanıtlaSilYa sen o telefonu satsan 6 ay gül gibi geçinirsin
Kesinlikle hepsine katılıyorum.Ben de sadece ben mi bu kadar dikkatli izliyorum diye düşünürüm bir de sahne hataları oluyor mesela kızın saçı önüne doğru yine aynı sahne birazi arkada ona acayip ayar oluyorum.Izleyici kucumseniyor gbi bazen
YanıtlaSilSon yazınızı okurken buraya nasıl geldiysem...:) Aha da benden bir tane daha dedikten hemen sonra "The devil is in the details" deyiverdim :D ne diyeyim, Allah yardımcımız olsun.
YanıtlaSilsevgili nabrut, diş çalkalanır mı? teşekkürler:)
YanıtlaSilZikrü-l cüz iradetü-l küll kabilinden mecazı mürsel deyip işi kurtarmaya mı çalışsam seni editör olarak işe mi alsam bilemedim :D
SilMerhaba Nabrut Hanım, yazınızı gülümseyerek okudum :) bende çok dikkatliyimdir, yazınızı okurken aa dedim bende bunlara takılıyorum :D hatta dün Doom at your service dizisinin 7. bölümünü izlerken başrol kızımız Park Bo-Young bölümde bir çizme giymişti sonrasında bi koşu evine geliyor kapının orda durup eve bakıyor çizmeyi eğilip çıkarmıyo çünkü çizmenin sanırım fermuarı zaten açık :D çizmeler kolayca çıkıyor ayağından, hayır yani durdurup dedim ki ne sahte :DD insan takılmadan edemiyor gerçekten. Bu arada yazılarınızı beğenerek okuyorum. Bir merhaba demek, yorum yapmak bu güne kısmetmiş :D kaleminiz daim olsun.
YanıtlaSilMerhaablar :)
SilÇok mutlu oldum teşekkür ediyorum.
Ama yakaladığınız ayrıntı müthiş gerçekten :)