Aptala yatıp, anlamamış gibi yapma huyum olduğundan da karşımdakileri çözmem daha kolay oluyor. Hayatta bana bahşedilmiş şahane bir yeteneğim var: İnsanları kolayca tanıyabiliyorum. Bir başkasının iki üç ayda anlayabileceğini, ben çok daha hızlı fark ediyorum ve genelde çevremden sen söylemiştin gibi sözler duyuyorum.
Bu yeteneğin elbette bir diyeti de var: İnsan seçiyorum, çevremi genişletemiyorum ve insanlarla aramda istemsizce savunma mekanizması oluşturuyor, duvarlar örüyorum.
Yeni hayatımdan örnekler vereyim.
Nişanımdan, gerçi nişan yapmadım da, istenme, söz mü demeli bilmiyorum. Neyse efendim, işte yüzüklerin takıldığı o merasimden hemen sonra yengem bana şöyle bir nasihat verdi;
İnsanlar şöyle davran böyle davran diye akıllar verecekler, seni yönlendirmeye çalışacaklar, erkek milletine şöyle yapılmaz, böyle yapılmaz gibi şeyler söyleyecekler, sakın bunlara kulak asma. Ben bunun çok sıkıntısını çektim.
Yengem bana bunları söyleyince aydınlandım tabii. Demek ki, nişandan önceki o şahane kız, nişanlılık döneminde boşuna bambaşka biri olmamıştı. Etraftan görümcene şöyle davran, kaynana şöyle davran diye doldurup durmuşlardı.
Ben de bu nasihat üzerine beklemeye başladım, kimler beni nasıl dolduracak, ne gibi nasihatler vereceklerdi.
Hala bekliyorum.
Düşünüyorum da, gerçekten Allah'tan korkan, iyi niyetli şahane bir çevrem var.
Annem babam da dahil kimseden beni fiştikleyen, dolduran, şöyle yap böyle yap, bunu iste, şöyle davran gibi tek kelime eden olmadı.
Tabii bir de şu var: Benim ailem daha damatları olmadan damatçıydı. Hep şu örneği veririm: Babam beni kendimi bildim bileli, daha ortalarda olmayan damadı adına eğitmeye çalıştı.
Hatta bir defasında ayıklanmamış balık almış, bunu ayıtlayacaksın, dedi. Elimi süremem. Bunun üç beş ay, tüh vahını yaptı. Evlenince ne yapacakmışım? Hayır, benim yaşlarımda kaç kişi balık ayıklayabiliyor da ben ayıklayamıyorum diye beni almaktan vazgeçecekler bilmiyorum. Ne bileyim beni, sahil kasabasında bir balıkçıya verecekmiş gibi! Ama babama göre tam donanımlı olmalıyım. O kadar lafını etti ki en sonunda pes edip onu da yaptım. Yapabildim. Ha artık çiğ balık kokusunu duyunca balık yiyemiyorum ama balık ayıklayabiliyorum, hamdolsun babam Fadıl'a balık bile ayıklayamıyor diye mahcup olmayacak. :D
Demem o ki, biz de damatçılık esas.Bazen hususen acaba ne diyecekler diye ben çıkışlarda bulunsam bile damatlarını tutuyorlar. Tüm ailem. Hep yapıcı yönde nasihatler veriyorlar. Belki zaten ben gördüğüm için, farkındalıklarım olduğu için ayrıca bir şey söyleme ihtiyacı hissetmiyorlar ama isteseler doldururlar. Her insan doldurulmaya çok müsaittir zaten.
Bana gelen aramalarda nişanlıma nasıl davranmalıyım diye bir soru vardı. Onun üzerine yazdım bunları.
Nişanlıma nasıl davranmalıyım? Bu soruyu arayarak gelen birine siz ne demek istersiniz?
12 Yorumlar
kendini onun yerine koymalı insan önce. benim nişanlılık sürecimde dediler ki şu kadar gram altın almalı bence. nişanlımda ki artık baya baya 5 yıllık kocam ben o kadar gram alamam gücüm ancak buna yeter. O kadar üzülmüştüm ki neden almadı diye salaklığa bakar mısın bir başkası öyle dedi diye saçma sapan bir şeye günlerce üzülmüştüm. Bu yüzden en başından kulaklar tıkanmalı sadece kuracağınız hayat düşünülmeli...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bu güzel nasihatler için. Eminim bu aramayla gelenlere yol gösterici olacak
SilBu kadar iyi anlaşmamızın bir diğer sebebi de bu kadar çok benzememiz işte :)
YanıtlaSilSanırım benim soruya vereceğim cevap da.. İlk günkü gibi olurdu. İlk gün nasılsam öyle davranmaya devam ederdim. Kimsenin isteğine göre davranış şeklimi değiştireceğimi sanmıyorum. Çok sessiz, sakin olsam da içimdeki canavarı uyandırmamalılar :D
Canımın için ^^
SilAhhh evet! içindeki canavar değil ama cadıyı biliuyorum ben. O haksızlığa gelemeyen tatlı cadıyı :*
Onu tanıdığı gibi, kendince davransın.
YanıtlaSilTeşekkür ederiz ^^
SilNabrut merhaba. Çok güzel bir konuya değinmişsin yine. Öncelikle ben bir nişanlılık süreci geçirmedim ancak etrafımı çok iyi gözlemleyen biri olarak bir kaç kelam etmek istiyorum. Nişanlılık evliliğe giden sürecin en önemli basamağıdır kanımca. Çünkü bir sonraki basamak evlilik bir önceki basamak bekarlığa geri dönmektir. Bu ikisi arasındaki incecik hep kopmaya müsait olan ip nişan bağıdır. Bu süreçte tarafların birbirini tam anlamıyla tanıması çok zor ancak stratejik yaklaşmak bana kalırsa çok önemli. Bu süreci en doyurucu şekilde atlatmak mühim. Malum evlilik hazırlığı bu süreçte önem arz ediyor ancak bana böyle bir soru ile gelen birine cevabım maddi olanı minimal manevi olanı maksimal tutun olurdu. Çünkü benim gözlemlerime göre taraflar bu süreçte eşyaya, alışverişe vakit ayırdığı kadar birbirine vakit ayırmıyor. Ben nişanlı bir hanım olsam her gün beyefendiye soracağım özel sorularım olurdu onu tanımaya yönelik. Çünkü bir evliliği sürdürecek olan eşya değil tarafların birbirinin mayasını anlayabilmesidir tabiri caizse. Öte yandan bu süreçte maalesef haddini aşan çok insan oluyor. Ben mizaç olarak etrafın ne dediğine pek kulak asmayan biriyim ve ailem de bu konuda senin ailen gibi damatçı 😂 annem şimdiden ben hep damadımdan yana olacağım diyor. Bana hep eşine itaat etmelisin mesajını inceden veren bir annem var. Eğer bir nişan süreci geçirirsem adım kadar biliyorum ki ailem bana şöyle yap böyle yap demez. Zaten o sorumluluğu bana yüklediler. Dolayısıyla nişan sürecinde taraflar birbirlerine yoğunlaşmalı ve çevreyi gerektiği oranda dikkate almalı gerekmediği oranda dışarıda bırakmalı. Benim yorumum bu şekilde.
YanıtlaSilYine en az bir post kadar şahane bir yorumla renklendirdin burayı. Çok teşekkür ediyorum. Her noktasına katıldığımı söylememe bilmem gerek var mı?
SilResim herseyi anlatiyor. Gokce
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum ^^
SilBekarım sevgilim falanda olmadı ama bazen düşününce bu yaşıma (26) kadar erkeklerle çok muhatap olmamış biri olarak, evlenme niyetiyle biriyle tanışsam nasil davranmalıyım ne konuşmalıyım diye düşünüyorum gerçekten bu konuda zorlanıyorum. Belki bunu birisi akil danismak icin bana sorsa cevap olarak kendin ol, yapmacık davranma, kimsenin lafina yönlendirmelerine de kulak asma derim ama iş kendime gelince kendi nasihatlerim işe yaramıyor.
YanıtlaSilÇok spontane gelişen bir durum. Tedirgin olmana gerek yok, su akar yolunu bulur diyorum ^^
Sil