Mr. Sunshine konu ve oyuncuları hakkında şurada bilgi vermiştim.
Mr. Sunshine dizisi hakkında söyleyeceklerim;
- Dizi hakkında çok sağlıklı yorum yapamayacağım, çünkü ilk 13 bölümü izledikten sonra 2 ay kadar ara verdim.
- Dizi kötü olduğu için bırakmadım, çeviri bitsin öyle devam edeyim dedim, sonra da takip ettiğim Amerikan dizilerinin yeni sezonları geldi, bir türlü buna elim gitmedi.
- Ama bu sürede dizide acaba ne oldu diye hiç merak etmedim.
- İşte dizinin eksisi de buydu, devamında ne olacak diye merak uyandırmıyordu.
- Güzel, şüphesiz kaliteli bir yapım. Mevzu naif aşk sahneleriyse Kim Eun Sun çok sağlam bir senarist ki bu dizide de kalemini güzel oynatmış ama ama ama... Merak duygusu mu eksikti, tarihi olması mı beni içine almadı bilmiyorum. Şahane bir diziydi diyemiyorum.
- 13. bölüme kadar inişli çıkışlıydı, 13 bölümden 18. bölüme kadar çok tek düze ama 19. bölümden sonra yükseldi.
- Beni en çok şaşırtan Kim Eun Sook gibi Miguk hayranı birinin, her senaryosunda Amerika'ya selam çakan bir senaristin bu dizide Amerika'yı işgalci göstermesi ve Japonlara karşı Korelilerin yanında olmamakla suçlamasıydı. Şaşırmakla şaşırdım.
- Genel olarak söyleyebileceğim, benim açımdan olan şuydu: Eugene'nin aşkını unutmayacağım.
Yasal Uyarı: Buradan sonra yüksek dozda Mr. Sunshine spoiler içerir.
Eugene Choi ile başlayım. Acıların çocuğu, bahtsız American-Koreli... Küçük Emrah'ın vatansız vörşını.
- Çocukken başına gelenler dehşetti. Hatta bu yüzden, bu sahneler yüzünden, senarist çok fazla eleştiri almış, geçmişimizi, tarihimizi lekeliyorsun, diye.
- Kayıkta Go Ae Shin'e hanbook'unun üzerindeki süsün fiyatını sorması,
- Köle avcılarının sandıkta titreyen çocuğu görmezden gelmiş olmaları,
- Anne-babasının mezarını bile bulamaması,
- Mektubu okuyamıyor oluşu ve bu yüzden düştüğü durum, seni özledim yazısını okuyamıyor oluşu,
- Müzik kutusunun hikayesi,
- Annesine göz diken dış işleri bakanı ile hesaplaşması ve cezası,
hüzünlü sahnelerdi.
Go Ae Shin karakterini canlandıran hatun, kafadan kafadan, burnu tıkalı gibi konuşmasaydı da delirmeseydik! Yani hatun ilk bakışta güzel görünen hatunlardan değil, baktıkça güzelleşenlerden. Okey, o noktada tamam. Ama hoğ hoğ hoğ diye konuşmaları dayanılır gibi değildi de, Eugene Choi'ciğime dua etsin.
Eugene Choi ile Go Ae Shin arasındaki ilişkiye gelirsem;
- Ae Shin'in Eugene Choi'yi yoldaş sanması ve otelde görünce ben burada kalıyorum da diye açıklama yapmak zorunda kalması,
- Ae Shin'in nişanlısından kaçmak için Eugene'i kullanması,
- Eugene'in Ae Shin için kendi kolunu vurması, (orada salak olduğunu anlamalıydım, son bölümde kendini ölüme atana kadar beklememe gerek yoktu aslında, ahah :)
- Ve tabii Hug sahnesi,
- Nişanlın daha dönememiştir diye aralarında konuşma geçince, kız bilmiyor diye Eugene'nin bıyık altından gülümsemesi,
Ve şimdi bile gözlerimi dolduran o konuşmaları, Eugene'nin şu sözleri;
Kurtarmak istediğin ülkede kasaplara ve kölelere de hayat var mı?
- Ae Shin neden belgeyi Jeason'u mahvetmekte kullanmadın dediğinde, seni bir kez daha döndürmek içindi demesi,
- Mektuplaşmaları,
- Ae Shin'in günlüğüne Eugene'nin adını yazması ve Hanım'ın bunları ifşa etmesi,
- Yüzük takmaları,
- Japonya'da fotoğraf çekilmeleri,
- Japonya'da hapse girmeleri, ayrılmaları, Eugene'nin onun yüzünden askerlikten men edilmesi ve hapis cezası alması, (Bu kısımlarda Ae Shin'i bir Rus tüfeğinin kurbanı yapmak isteyenler 0.o :) Gerçi hatun daha ilişkinin başında itiraf da bulunmuş ama:
- Üç yıl sonra Eugene'nin Jeason'a geri dönmesi ve Ae Shin'i otel patlamasından kurtarması, Ae Shin'in hayal görüyorum sanması, iyileştikten sonra hayal değilmiş diye sevinmesi
güzel sahnelerdi.
Bu sahnenin rövanşı;
Şöyle oldu:
Love pardon Lab :P diyalogları efsaneydi.
Zilli :D
Kalbim!
Ve o şahane evlilik teklifi de Love ile taçlandı.
Aşkı Eugene kendi kendine yaşadı zavallım.
Onun en sevdiğim repliklerini sıralıyorum:
*1*
*2*
*3*
o şapşal gülüşü de ne yakalamışım ama :) |
*4*
Bile bile kendini adım adım ateşe attı. What an idiot!
oF!
****
He Na ki ben ondan Otelci Kadın diye bahsedeceğim, benim dizideki favorimdi, açık ara. O hatunu ne giydirdiler arkadaş! Ama ne giyinme! Ah delirtici! Çok da hoş ve sempatik bir karakteri vardı. Goblin'deki Sunny karakterini andırdı mı? Evet! Yani. Kendi başına ayakta durmaya çalışan şahane şeker kadınlardı ikisi de.
Mr Sunshine He Na, Otelci Kadın ile ilgili söyleyeceklerim;
Go Dong Mae'ye gelirsek;
Süt gibi çocuğu dizide ne hale getirmişler, diyorum. Görüntüden geçtim, bir de salaktı. Neyse. (y vurgulu:)
Aklımda kalan sahneler;
Dizinin en zavallılarından biri, bahtsız nişanlı Kim Hee-Sung hakkında söyleyeceklerim var elbette! Öncelikle ardında çok gizli bir sır var, aslında önemli bir örgütün gizli üyesi çıkacak diye bekliyordum. Halbuki ciddi ciddi bomboş bir insanmış, Ae Shin onu da yola getirdi, büyük insan Ae Shin. :P
Mr Sunshine Dizisi hakkında diğer söyleyeceklerim;
Dizinin en hoş sahneleri de bu üçlünün atışmalarıydı.
Tabii ki müzik kutusuydu. İncelemek isteyenler; e-bay'de şu satıcıda bulunuyor.
Son olarak şunu da ekleyim; senaryonun büyük kısmı tarihi gerçeklere dayanıyor. Adil Ordu diye bir birlik gerçekten var bizim Kuva-i Milliye gibi düşünebilirsiniz.
Mesela McKenzi isimli İngiliz bir savaş muhabiri gerçekten adil orduyla röportaj yapmış ve Adil Ordu'ya ait tek fotoğrafı da o çekmiş. İşte o da şu:
Şu replik de gerçek röportajda geçiyor.
- O hain adamın babası çıkması,
- Otelde Ae Shin'e üç erkek senin yüzünden kendini tehlikeye atıyor diye ayar vermesi, ki çok haklıydı yürü be kızım, kim tutar seni dedik, ben dedim yani umarım siz de demişsinizdir, haha!
- Ae Shin ile hırsızlığa girdiklerinde birbirlerini yakalamaları,
- Ae Shin babasını öldürdüğünde o da doktoru öldürüp ortalığı toparlaması,
- Annesini arama çabaları, annesinin öldüğünü öğrendiğinde öksüz kaldım diye Dong-Mae'ye sarılıp ağlaması,
- Ve tabii ülkesi için otelini ve kendi canını feda etmesi unutamayacağım kısımlardı. Tek söyleyeceğim şey var, ölüş şekli saçmalığın dik alasıydı.
Go Dong Mae'ye gelirsek;
Süt gibi çocuğu dizide ne hale getirmişler, diyorum. Görüntüden geçtim, bir de salaktı. Neyse. (y vurgulu:)
Aklımda kalan sahneler;
- Höbelek gibi (o da ne demekse) kızın Hanbook'unun eteğinden tutması,
- Ae Shin'in ben seni öldürsem de sen beni öldüremezsin diye çıkışı,
- Ae Shin'in saçlarını kesmesi, valla anlayamadım, niye kesti, ben bir şok oldum, bir şok oldum sormayın. Zaten dizi o andan itibaren bir yükseldi.
Dizinin en zavallılarından biri, bahtsız nişanlı Kim Hee-Sung hakkında söyleyeceklerim var elbette! Öncelikle ardında çok gizli bir sır var, aslında önemli bir örgütün gizli üyesi çıkacak diye bekliyordum. Halbuki ciddi ciddi bomboş bir insanmış, Ae Shin onu da yola getirdi, büyük insan Ae Shin. :P
Baştan kaybetmişti zaten ki Ae Shin onu yerin dibine geçirmekle geçirdi. :D
*1*
*2*
Aşık da oldu kısa ömründe. Ayrılma sahneleri çok acıydı.
Yaptı ve öldü.
- Kasaplar neden alt tabakaymış onu çözemedim.
- Halkın ağız birliği edip tüfeği çalanı kabak kafa Japon göstermesi güzel oldu.
- Kralın halkın öfkesine güvenmesi fikrini çok sevdim, güzel siyaset.
- Kralın Go Ae Shin'in dedesinin cenazesine gelmesi o sıra yaşananlar diziyi yükseltti.
- Kızın İngiliççesi beni öldürdü.
- Bu ↓↓ hayal de gerçek olmalıydı!
- Kayıkçı kızın öldürülüp cesedinin köprüye asılması ve Nişancının ağlaması, en sonunda Haman'ın Ae Shin'in kucağında ölmesi tüm köylülerin onları Japon askerlerine karşı koruması üzücü sahnelerdi. Öf ya dizide içimiz şişmiş.
Dizinin en hoş sahneleri de bu üçlünün atışmalarıydı.
Mr Sunshine final yorumum;
- Valla Kurtlar Vadisinde bu kadar ölüm olmadı! En azından Polat hep sağdı.
- Eugene'nin ölümü inanılmaz saçmaydı. Yani o kadar eğitimli bir askerin bir şekilde kendini kurtarması gerekirdi. Aman kızın bana yar olacağı yok deyip intihar etti resmen.
- Ya Ae Shin'e ne demeli! Dizinin sonu onun gülümsemesiyle bitti. Üç cesedin üzerine... Onun hakkında daha fazla söz söylemeyeceğim. Klavyeme yazık. :)
- Dong Mae'nin ölüme yürüyüşü, ay yok onu da yazmayacağım. Çok saçma.
- Mister zavallı nişanlının ölümü, yok, tamam, onu da yazmayacağım.
- Sonu hakkında düşüncelerimi tam yazamasam da bence siz anladınız. 😆
Dizinin Kült Eşyası
Son olarak şunu da ekleyim; senaryonun büyük kısmı tarihi gerçeklere dayanıyor. Adil Ordu diye bir birlik gerçekten var bizim Kuva-i Milliye gibi düşünebilirsiniz.
Mesela McKenzi isimli İngiliz bir savaş muhabiri gerçekten adil orduyla röportaj yapmış ve Adil Ordu'ya ait tek fotoğrafı da o çekmiş. İşte o da şu:
Aynı Kuva-i Milliyedeki gariban askerlere benzemiyorlar mı? |
Tavsiyem Kore Tarihinin bu kısmına şöyle bir göz atın. Dizinin ne kadarının tarihsel gerçeklere dayandırıldığını keşfetmek güzel oluyor.
Dizi hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Siz ne düşünüyorsunuz, yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Dizi hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Siz ne düşünüyorsunuz, yorumlarınızı merakla bekliyorum.
34 Yorumlar
Selam Nabrut dizini 11. bölümündeyim, naif sahneleri, tarihi oluşu, konusu hoşuma gitti. Severek de izliyordum ama dram dan olsa gerek ara verdim araya başka dizi aldım :) sonra devam ederim ama. Yorumlar da önceden yanlışlıkla sonunu gördüğüm için :( yazının tamamını okudum, güzel bir yorum olmuş. Dizi sonu kötü olmuş ama yinede güzel dizi, iyi günler.....
YanıtlaSilHahah desene artık izlemene gerek kalmadı :)
SilBenim için dizinin kült sahnesi tabi ki "love". Adamın aşkın tüfek kullanmaktan daha zor ve tutkulu olduğunu söylemesi.. Bana kalırsa muhteşem bir sahneydi. Dizide merak öğesi çok canlı tutulmamıştı ancak sahneler replikler o kadar iyiydi ki kendini izlettirdi. Nabrut yine harika yorumlamışsın :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum ^^
SilAynı düşünüyoruz demek ki.
İZlediğin Amerikan dizileri hakkında yası yazarmısın
YanıtlaSilYazdım bile :)
Silbirazı şurada https://www.nabrut.com/2017/10/en-guzel-amerikan-dizileri.html
birazı şurada
https://www.nabrut.com/2017/03/izledigim-yabanc-diziler.html
yeni eklenenler de var ama yazarım inşallah :)
Bu senaristin yeni dizi haberini aldigim an heyecanlaniyorum ve gun sayiyorum ama son iki dizisi benim icin hayal kirikligi oldu. mr sunshine ve goblin ikisi de flashbacklerle doldurulmus bolumler senaryo desen boluk porcuk sizin de dediginiz gibi bi sonraki bolumu merak etmiyoruz hele bu dizide hic gerek yokken sad ending yapicam diye gerekli gereksiz herkesi oldurmesi sacmalikti boyle yazinca kendimi koreli netizen gibi hissettim ama insanin beklentiyle basladigi bir dizi hayal kirikligina donusunce boyle tepkiler verebiliyor
YanıtlaSilGoblin'de yine merak vardı yani benim açımdan :D
SilOf evet sad ending olayına gerçekten değinmek istemiyorum, iki seferdir aynı şeyi yapıyor senarist.
Artık bu yazardan büyük şeyler beklemeyeceğim :D
Eğer bu kadar üzücü bir dizi olmasaydı şu üçlüden Sehun'un 10 yıl sonraki hali gibi görünen uzun saçlı samuray kılıklı vatandaş için diziyi izlerdim, dehşet karizmatik görünüyor 😍
YanıtlaSilAma tarihi, hele de gerçek tarihi anlatan bu dram yüklü dizi hiç benim terelelli ruhuma göre değil. Ayrıntılı ve en sevdiğim bol ipuçlu yazın yine harika olmuş Nabrut abla ellerine ve kalemine sağlık. 😊
Boşver :) Biraz daha az boşa zaman harcamış olursun :)
SilDiziyi izlerken aynı zamanda tarihide araştırmak çok eglenceliydi.Boyle ağır giden dram dizilerini sevdiğim için beni yormadi.Kore bunları yaşarken hemen hemen aynı seyleri Osmanli nin yasiyor olmasi daha çok diziye çekti beni.Kore tarihinin bir kısmını bu kadar tarihe sadık bir şekilde aktarmalari inanilmazdi.🙃🙃Senarist Hanım daha çok tarihi dizi yazsin.Gerceklere oldukça bağlı yazıyor
YanıtlaSilKore halkı gerçeklere bağlı kalmadığı için kızmış ama :)
SilAma yine de bence tarihe yapılan özellikle son kısımda yapılan göndermeler gerçekten güzel detaylardı
4.bölüme kadar izleyip bırakmıştım. Devam ettirsem mi bilemedim :)
YanıtlaSilBilemedim ne diyeceğimi :D
SilSanırım bu dizi bi benim ilgimi çekmiyor kaç kere başladım ama sonunu getiremedim 1. bölümü bile bitiremedim. İzleyenlere selam olsun 🤗
YanıtlaSilOlabilir ya, herkesin sevdiği bir şeyi diğer herkes sevmek zorunda değil :D
SilSeyretmeyeceğim dizilerle bile yorumlarınızı okumak çok zevkli..Görseller,yakaladığınız anlar herşey çok hoş..Ellerinize yüreğinize sağlık..
YanıtlaSilYaa ne kadar güzel bir yorum.
SilÇok teşekkür ediyorum ^^
Be de ilk 5 bölümü bir anda izleyip ansızın ara verdim. Dizileri yarım bırakmaktan nefret ettiğim için başladım. Bir gözüm telefonda bir gözüm bilgisayarda izledim bir süre. Sonra yavaş yavaş güzelleşti ve heyecanlı olmaya başladı. Naif bir diziydi çok da beğendim ama ya sevdiğim hiç bir karakter yaşamadı. Hepsi öldü böyle bir şey olabilir mi ya? Dediğin gibi Kurtlar Vadisinde bu kadar ölüm yoktu. Japonya da hapse girmesini tamamen saçmalık olarak görüyorum. Ne olursa olsun Eugene amerikan askeriydi. Onu koruması gerekiyordu içip içip ateş açmadı heralde... neyse... haman ve Hina'nın ölüşü beni ayrı bir üzdü. Herkes öldü Ae shin kaldı... bir de final de gülümsüyordu. Ben olsam o kadar ölümden sonra depresyona girip intihar etmiştim. Sonuç olarak finalinden nefret ettiğim bir diziydi
YanıtlaSilEvet en kötü finale sahip filmler listesinde mutlaka adı olmalı :(
SilBen de ona takıldım herkes öldü tamam ama kız niye gülüyordu ahaha :D
Bu diziyi yeni izledim. Ve bu dizi için ilk yorumumu yazıyorum. Sanki çok da beğenmediğini düşünüyorum. Ve nedense bu dizi benim ilk 3 dizime girdi. Senaristin diğer kült dizilerini de izlemiş biri olarak bunu hepsinden daha uste koyuyorum. Ae shin'in vatan sevgisini her şeyden önce tutması harikaydi. Eugene ve Dong-mae karakterlerinin nefreti joseon'un kölelik gibi bir kavrama sahip olmasıydı bence. Bu yüzden joseon'u kurtarmak yerine Ae shin'i öncelikli tuttular. Bu durum o kadar ironikti ki ne kadar umursamasalar da sevdiği kadın yüzünden ikiside joseon'da öldü ona yardımcı olarak. Hui seong'e de bir hayal ve amaç kazandirmasi, onu seven erkeklere yüz vermemesi bütün sevgisini Eugene'e vermesi.. o kadar sevdim ki kadın karakteri. Sonu güzel olan nadir dizilerdendir .
YanıtlaSilEvet sanırım benim ilk 10'um içine bile girmez.
SilYazdığım nedenlerden mütevellit çok içine giremedim dizinin, sevmedim değil ama favorim olmadı.
Güzel dizi
SilGüzel dizi sonu daha hüznlü
YanıtlaSilİşgali anlatan dizinin mutlu sonla bitmesini beklemek de ne bileyim ilginç bence gayet hüzünlü ve güzel bir diziyi.
YanıtlaSilValla şimdi azıcık zıpçıktılık yapmak istemiyorum ama ben diziyi çok beğendim. Özellikle dönem dizisi olması tarihi yansıtması beni daha çok çekti.Hiçbir yerde karşılaşamayacağın mükemmellikte karakterlerdense biryerlerde yaşamış, hata yapmış, kendi doğrusunun peşinden gitmiş insanları izlemek beni daha çok etkiliyor ve her seferinde şu soruyu sorduruyor onlar yaptıysa sen neden yapamayasın ya da yapmadın. Tarihi seviyorum ben ya :D
YanıtlaSilBence harika bir diziydi. İlk defa birçok yorumunuza katılmadım ama tabiki herkesin aynı şekilde sevdiği bir şey bu dünyada yok. Tarihi dizilerde ölüm görmeye alıştığım için sonunda şaşırmadım ama tabiki fazlasıyla duygulandım ve bir kurtuluş mücadelesinde kurtuluş için, vatan için özgürlük için, ölümü hep göze almak gerek. Bazı insanların gülümsemesinin sebebi yapılan bir şaka değil o şakaya gülenlerin gülümseyişidir. Üç erkek de Ae Shin'deki o tutku için savaştı ve o tutkuyla aşkları daim oldu. Go Ae Shin o tutkuyu hiç kaybetmeyip her zaman ilk sırada onu tuttuğu vatanı için pes etmeden ilerleyen ve her şeye rağmen vatanı için gülümseyen güçlü bir kadındı. Uç adam da ondan ilerlemesini istedi ve o da bir nevi miras olan bu isteğe hakkıyla uydu. Dizide olan hiçbir şeyin gerçekte yaşanmamasını ama yaşanması gerektiğini hissettirdiği için senariste bir kez daha hayran olmamak mümkün değil.
YanıtlaSilBu dizi benim favorilerim arasına girdi. Senarist zaten ilişkileri ve duyguları çok iyi yansıtıyor. Bir savaş ve dönem dizisi izledik mutlu son beklemek saçma olurdu. Dram çok güzel işlenmişti. Benim favorim Dong mae idi. O nasıl hastalıklı bir aşktı. Son bölümde her birinin ölürken ki düşünceleri içimizi titretti. Eugenenin Ae Shin için tutkulu ve güzel kadındı demesi, Ha na'nın Dong Mae ye aşkının onu çıldırttığını söylemesi (ki tam anlamıyla öyleydi), Dong mae nin Ae shin için zihninde nefret dahi olsa yer edinmiş olmak yeterli diye düşünmesi vs beni benden aldı. Bence tek sorun Ae shin in hayatta kalmasıydı. o da öleydi iyiydi. :) Her bir karakterin aşkı da düşünceleri de mücadelesi de farklı ve etkileyiciydi. Dizi hakkını verdi bence.
YanıtlaSilBukadar izle sonunda hüsran.secret garden finali gibi final yapmak çokmu zor
YanıtlaSilBen senin genel olarak dizi yorumlarını beğeniyorum hatta nabrut ne dedi acaba diye açıp bakmışlığım da vardır ama bu diziyle ilgili yorumlarına katılamayacağım özür dileyerek dizinin hakkını veremediğini düşüyorum. Bunu da ara vermiş olmana bağlıyorum haklı olduğun noktalarda yok değil tabi. Çok merak uyandıran bir dizi değildi kabul ediyorum ama özellikle vatanseverlik duygusunun çok yoğun olduğu bir diziydi duygusal olarak doyuran aksiyonu da yerinde bir diziydi. Görüntü yönetmeni de senaristte iyi çıkarmış benim fikrimce.kızın daha az sevdiğini de düşünmüyorum o da çok sevdi ama vatanseverlik duygusu daha baskındı sadece aşk gibi güçlü bir duyguya yenilemeyecek kadar başkalarını ülkesinin geleceğini düşünüyordu hepsi bu. Bir keresinde düşüncemde her gün seninle gidiyorum ama sonra tekrar buraya dönüyorum düşüncemde vazgeçebilsem de kalbimde yine buraya dönüyorum demişti bence e etkileyici sahnelerden biriydi. Keza daha sonra geleceğim yanına Jaseon da barış sağlandığında demişti yani daha az sevdiğinden ziyade ülkesini çok sevmesinden zalimce davrandı. Ben her ikisinin de çok yoğun sevdiğini düşünüyorum bunu da temas olmadan da derin bir aşktı dyebilmemizi de buna bağlıyorum. Genel olarak ayrı ayrı bütün karakterler başlı başına mükemmeldi hepsine girersem çıkamam.gerçkten en mükemmel değil belki ama en kaliteli dizilerden biriydi..
YanıtlaSilBen senin Genel olarak bütün yorumlarını beğeniyorum hatta Nabrut ne dedi acaba diye açıp bakmışlığım da vardır ama bu diziyle ilgili yorumlarını şaşırdım ve özür dileyerek Dizinin hakkını vermediğini düşünüyorum bunuda uzun bir ara vermiş olmana bağlıyorum çünkü duygu yoğunluğu açısından yoğun bir diziydi kopukluk olduğunda tekrar o duyguyu yakalamak zor olmalı. Haklı olduğun noktalar da var tabi ayrı. Genel olarak herkeste olan başrol kadının daha az sevdiği düşüncesine de katılmıyorum. Bence o da çok sevdi sadece vatani kadar değil. bir keresinde düşüncemde her gün seninle gidiyorum ama sonra tekrar buraya dönüyorum düşüncem de vazgeçsem de kalbim jasheondan vazgeçemiyor demişti bence en vurucu sahnelerden biriydi. Bir kadının bu kadar yoğun sevipte aşka yenilmemesi güçlü kalması gerçekten çok olağanüstü bir durumdu benim gözümde ki bu karakter önecesinde lüks içinde büyümüş rahat rahat yaşamına devam edebilirken bağımsızlık ordusuna katılması sonrasında cehenneme dönen ülkeden aşık olduğu adamla çok daha rahat bir ülkeye gidebilecekken Halkını korumak için gelecek için mücadele etmeçabası kesinlikle takdire şayandı benim nezdimde. yoğun romantizimden ziyade bu kadar güçlü bir kadını izlemek benim için daha cazipti ki ben de romantizmi izlemeyi çok seven bir insanım. Ama dizideki Aralara serpiştirilmiş romantizim aralara serpiştirilmiş komedi birtık daha yoğun olan aksiyon ve aşırı yoğun olan dram ve vatanseverlik çok daha güzeldi benim fikrmce. Evet çok aşırı merak uyandıran bir dizi değil ama vatanseverlik duygusunu mükemmel işleyen bir dizi ve kesinlikle en mükemmel dizilerden biri olmasa da en kaliteli dizilerden biri benim nezdimde kalite demişken dizideki görsel zevk-i gözardı da etmemek gerek. Çünkü gerçekten yönetmen olsun görüntü yönetmeni olsun senarist olsun çok iyi iş çıkarmışlar bir de bence diğer karakterlerin hepsi başlı başına bir başrol oldu onlara da girmek isterdim Ama çıkamam o zaman . düşüncelerin için teşekkür ederim senin yorumlarını okumadan izlediğim için memnunum yoksa muhtemelen izlemezdim ama dediğim gibi bir çok söyledğine de katılıyorum .uuzn bir yorum oldu okuduğun için teşekkürler ☺️
YanıtlaSilAçıkçası çok hatırlamıyorum diziyi. Ama beni etkisi altına almamıştı onu hatırlıyorum ve sonu beni deli etmişti. Lakin ara vermiş olmak da sıkıntı olabiliyor haklısın.
SilArada böyle ayrı düşüneceğiz elbette. Bu da tadı tuzu ^^
Çok teşekkür ediyorum güzel yorumun için böylece benim yorumumdan negatif düşünenler fikrini değiştirebilir.
Ruh hali zamanlama gibi şeyler etkili oluyor dizilerin üzerimizde bıraktıkları etkilerde ve tabi en önemlisi farklı hissetmek de farklı düşünmek kadar normal. Sonu beni de çok üzmüştü ama Başka türlü son da bu kadar etkili ve unutulmaz olmazdı üç erkek de o kadar güzel o kadar çok sevdi ki kız üçüne de yar olmadı.. ben teşekkür ederim repliklerin ve yorumların için ayrıca genel olarak da dizi zevkini seviyorum yeni yorumlarını bekliyorum 😉
SilAçıkçası böylesi güzel bir diziyi bu şekilde yorumlamanız beni bir parça üzdü zira bu diziyle ilgili ilk defa bu blogda olumsuz yorumlara rastgeldim. Tabi ara vermeniz büyük ölçüde etkili bence sakin bir kafayla baştan izlemenizi öneririm. Evet ağır bir dram vardı-hatta final sahnesinden sonra ağlarken bir daha dram izlemicem!! dememe rağmen- yer yer de çok güldüren bir dizi oldu. (Özellikle çevirmen, her şeyi satan 2 adam, başrollerimizin şapşik halleri ) Bence her anı ince düşünülmüş çok nahif, bir o kadar da cesur bir diziydi. Hele başrol Ajushi yi ilk defa izledim, bu rol dehşet yakışmış, karizması göz kamaştırıyordu. Evet finalde hüngür hüngür ağladım pek çok kişi gibi, ama zaten böyle bir son olacağının mesajı veriliyordu. Bütün başrollerin ölümü olmayabilirdi tabi ki, ama bence bunda şöyle bir mesaj var. Başrol kızı aslında Joeson'u temsil ediyordu. O yüzden herkes ona sen yaşamalısın diyordu ve uğruna kendilerini feda ediyorlardı. En sonda Eugene'nin yaptığı gibi. Böyle düşününce kızın gülümsemesinin de anlamı oluyor, Çünkü Joeson tam kurtulmasa da devrilmemişti, direniyordu. Benzer duygularda olan İran yapımı Hatun adlı bir dönem dizisi vardı, orda da başroldeki kadın İran'ı temsil ediyordu ve ona da sen yaşamalısın! deniyordu. Mr. Sunshine dizisi de bana bu mesajı anımsattı. Ve aralarındaki aşk o kadar nahif ve büyüktü ki.. Onun için ayrı bir yazı yazmak gerekir. Yan karakterlerin tek tek erdemli orduya katılması, herkesin elinden geldiği şekliyle ülkesine yardım etmesi, kızın nişanlısının -evet eli silah tutmuyordu ama kalemini silah yapmıştı, amaçsız bir adamın böylesi ulvi bir amaç edinmesi çok güzeldi. Ve otelci kadının otelini havaya uçurması.. Benim nezdimde bu dizi özel bir yer aldı bile.
YanıtlaSil