Yalnız Kalpler Köşesi

Hayatıma giren delileri yazıyorum ama sanmayın ki ben çok akıllıyım. Bir zamanlar akıllıysam da bu kadar çok delinin arasında ben de biraz bir şeyler öğrendim elbet! Sadece bazıları benden sadece biraz daha çok deli! Bakın onlardan bir tanesi daha...

Kendisinden Patricia (Patrişya) olarak bahsedeceğim.

Canım yurt arkadaşımın bedensel bir engeli vardı. Sağ eline telefon yapışmıştı, doğuştan değildi, tercihi bu yöndeydi. Tuvalete de telefonunu götürmek suretiyle yaşadığı süreçte telefonunun tuşları şeffaflaşırdı. O zamanlar tuşlu telefonlar vardı.

Ne var ki bugün ben de böyleyim, hepimiz sosyal medya bağımlısı değil miyiz diye düşünüyorsanız sizi tuşlu telefonların olduğu, telefondan internete giremediğimiz zamanlara dönmeye davet ediyorum.

Peki Patricia telefonla ne yapardı?
Mesajlaşırdı ve dibine kadar telefonlaşırdı. Saatlerce... Ama tanımadığı insanlarla...

Şok diye bir gazete vardı, umarım gazetenin ismini yanlış hatırlamıyorumdur, bu gazetenin yalnız kalpler köşesine ilanlar verilir, yalnız ve bedbaht kalpler telefon numaralarını ekledikleri bu ilanlarla taliplerine seslenirlerdi. O zamanlar Esra Erol yoktu tabii. Gazetenin köşesinin isminin yalnız kalpler olup olmadığını hiç hatırlamıyorum, onu ben uydurdum ama yaşı tutanlar bu köşelere zamanında illaki denk gelmiştir.

Patricia'da buradaki numaraları arar, bazıları ile aylarca telefonda konuşur, mesajlaşır, hatta bu abiler ona kontör gönderirdi. Ata Demirer'in Kontör at sevgilim şarkısının muhtemel ilham kaynaklarından biriydi. 

Geceleri uyumazdı bu yüzden gündüz okulu aksatırdı. Patricia nerede derseniz mutlaka telefonda konuşuyor olurdu. Yemeğini hızla yer ve odasına koşardı. 

Oda arkadaşı yazılı olarak vardı ama cismen yoktu bu yüzden geceleri rahat rahat konuşurdu. Oda arkadaşı olan Michelle sevgilisi ile yaşadığı ama ailesine de bunu söylemediği için karışık bir durumdaydı. Michelle deli değildi ama isterseniz bir gün de onun hikayesini anlatırım. 

Patricia bir kaç defa telefonda konuştuğu abilerle buluştuğunu anlatmıştı. Bize sadece bir kaçını anlattı ama toplamda kaçı ile buluştu, bilemiyorum. 

Amacı sevgili bulmak olsaydı etrafta yeterince potansiyel aday vardı. Onun kendisine böyle bir dünya kurması nedendi, şimdi bile akıl sır erdiremiyorum. 

Sonunda bu telefon konuşmaları başına bir iş açtı. Çirkin olaylar yaşanmaya ramak kala ben en sonunda annesini durumdan haberdar etmek zorunda kaldım. Bir şekilde de olayın üzerini sessiz sedasız örtebildik. 

Sorun şuydu ki Patricia modern aşiret olarak yaşayan geniş bir ailenin kızıydı. Bir sitede tüm aile yaşamaktaydı ve bu büyük ve zengin ailenin içinde çok fazla entrika vardı. Patricia'nın böyle bir olayla isminin çıkması hiç hoş olmayacaktı.

Hala Patricia'nın annesini beni gördükçe minnet duyduğunu hissettirir, minnet duyulacak bir şey yaptığımı düşünmesem de en azından bu olaylar sonrasında aklını başına devşiren Patricia kalan yıllarını uslu bir kız olarak tamamlayarak mezun olduğu için mutlu olduğumu söyleyebilirim.