Evde Kalmış Bir Erkek'ten Cevap Var!

Nabrut hanım; 
Sizlere ve siteyi takip eden kişilere teşekkür ederim. Beni anlayan bu kadar fazla kişi olması beni sevindirdi. İkinci yazımdan sonra tekrar yorumları okuduğumda beni anlayan kişileri gördüm. Öbür yandan eleştiren kişiler de vardı. Ne kadar açıklamalar yapsam  gene de yazı ile iletişimde hep yoruma, yanlış veya farklı anlaşılmaya bir sebep olabiliyor. Bunun yanında hayatın doğal gidişatı olarak farklı fikirler ortaya çıkabiliyor

Son bir yazı yazmayı düşünüyordum bloğunuza ancak bir süredir yazamadım. Bu son yayınladığınız yazı bir sebep olmuş oldu. Biraz birkaç meseleye değinip gelen yazıya da bir cevap vereyim diye düşünmekteyim.

Geçen yazıma gelen birkaç yorumda bahsedilen meseleler üzerine konuşmak istiyorum biraz.

İnsanın kendi başına mutlu olmadıkça başkası ile mutlu olamayacağını yazılmıştı. Bende bu düşünceye katılıyorum. İnsan kendi ile başbaşa kalmaktan korkuyor ve kaldığında rahatsız hissediyorsa başkası ile beraberde huzurlu olması zor oluyor. Veya psikolojisi bozuk olan biri başka birini bulduğunda psikolojisi düzelmiyor.

Benim yaşadığım durum bu değildi. Çok uzun süre yalnız kaldım. O kadar uzun süre yalnız kaldım ki Türkçe konuşmayı bile unuttum nerdeyse. Esnafa gittiğimde bana sen Avusturalyalı mısın, Kazakistan’dan mı geldin diyorlardı. Türk olduğuma inanmıyorlardı. Çok kötü zamanlardan geçtim. Ancak şu an iyiyim. 

Akademik bir çevre girdikten sonra aynı dilden konuşabildiğim arkadaşlarım oldu. Beraber muhabbet edebildiğim insanlar. Bu sebeple kendimi daha iyi hissediyorum. Yani benim durumum o halim istisna idi. Yoksa kendimi dinlemeyi ve yalnız kalmayı da seven bir insanım ancak çok uzun yalnızlıklar insanı çok derin etkileyebiliyor. 

İkinci mesele benim fazla mükemmeliyetçi oluşumun iddia edilmesi. Şunu başta belirtmem gerekli evlilik için elbette ki kriterlerim, dikkat ettiğim meseleler var ancak mükemmeliyetçi değilim. O kadar genel şeyler ki bu kriterlerim. Hatta sizlere de söyleyeyim. Sakin, evcimen, güleryüzlü ve dini anlamda hassas birisi. Hep bu noktalara dikkat etmeye gayret ettim ve nerdeyse bana söylenen herkesle görüştüm çünkü ben o kadar saçma sebeplerden reddedilmiştim ki aynısını başkalarına yapmak istemedim.

Hatta bir örnek anlatayım. Evlilik görüşmesi için bana bir hanım söylediler 1 sene önce. Fotoğrafını gönderdikleri zaman çok makyajlı tesettürlü bir hanım vardı fotoğrafta. Bende hep sadelikten yana olan bir insanım gene de görüşmeyi kabul ettim. Sadece o görüşme için 10 saate yakın otobüs yolculuğu yapmam gerekmişti. 
Görüşmeye gittiğimde karşımdaki hanım yukarıda esnafın beni yabancılara benzetme meselesinde benim hakikaten Avusturalyalıya benzediğimi belirtmişti ve bu yaşta nasıl böyle bir mesleğe girdiğime şaşırmış ve tebrik etmişti. Hatta konuşmalarım sırasında düşünceli olduğumu da belirtmişti. Şimdi bakalım karşınıza boy-pos olarak ve tip olarak beğendiğiniz ve Avusturalyalılara benzettiğiniz, mesleğini takdir ettiğiniz ve düşünceli gördüğünüz bir kişi geliyor. Ne yaparsınız?

Çalışması hakkında ne düşündüğümü bana sordu. Bende çocuk olana kadar çalışabileceğini ancak eğer çocuk olursa ondan sonra belli bir süre çalışmanın uygun olmadığını ve kanaatimin bu yönde olduğunu belirttim. Çocuk olmadan önce de çalışıp çalışmamasının onun kararı olduğunu ve benim ona her türlü bakacağımı eğer çalışırsa da parasının onun olacağını (fikhen de hanımın kazandığı para hanımındır) ve benim o paraya dokunmayacağımı belirttim. 
Bunları dememe rağmen karşımdaki hanım illa Ankara’da özel bir işte çalışmak istediğini söyledi ve ısrar etti. Eğer çalışmak istiyorsa yanımda öğretmenlik yapabileceğini belirttim. Ancak illa Ankara da belirttiği işte çalışmak istediğini belirtti. Daha azına da razı gelmeyeceğini söyledi. Yemek yapmayı bilmediğini, yatağı toplamayacağını ya da salondan bardağı kaldırmayacağını da belirtti. Belki bir şans olur diye tekrar iş meselesini konuştum ancak o meseleden vazgeçmeyeceğini söyledi. Yani görüşmemiz özetle böyle idi.



Yemekten kalkarken hesabı beraber ödemeliyiz diye ısrar etti. Kabul etmedim ancak o kadar fazla ısrar etti ki hanım zorunlu hesabı ödedikten sonra paranın yarısını almak zorunda kaldım. Tabi görüşme olumsuz geçti ve mesele bitti ancak annesi kızına çok kızmış ve çok ayıp ettiğini söylemiş. Bana görüşmemizden haftalar sonra yaptığı hesap ödeme hareketinden dolayı özür mesajı yazdı ve böylece aramızdaki hukuk sona erdi. 

Şimdi soruyorum bu hanımla evlenmeyi kabul etmemem çok mükemmeliyetçilik mi Nabrut hanım? Daha geçen hafta başımdan geçen olayı da anlatmak istiyorum. Bir hanıma görücü usulü talip olduk. Dürüst konuşmam gerekirse fotoğraftan gördüm hanımı. İçim ısınmadı. Hanımla görüşmem için bulunduğum yerden 6 saat otobüs 5 saat uçak yolculuğu yapmam gerekiyordu. İçimin ısınmadığı biri ile görüşmek sadece bir görüşme için bu kadar yol gitmek gözümde büyüdü ve ben olumsuz kararımı görücü teyzeye söyledim. 

Kızın gönlünün çok kırılacağını belirtti teyze. Görüşmeden beğenmezsem kızın özgüveni incinebilirdi. Görüştükten sonra belki başka bir sebepten kalbini kırmadan olmadığı söylenebilirdi. Öyle söylenince ben karşımdaki kişiyi kırmamak için o kadar yolu gidip gelmeyi kabul ettim. Belki de gönlüme Allah bir sıcaklık verebilir deyip daha sonra gitmeye hazırlandım. Ben böyle düşünürken pat karşı taraftan bir haber. Babası sinirlenmiş neden bu kadar kural koyduğumu söylemiş ve bu işin olmayacağını söylemiş. Koyduğum kurallarda şunlar: İş sebebiyle belli bir süre yaşadığım onlara uzak olan yerde kalacağım bunu en baştan belirttim. İkincisi eğer çocuk olursa belli bir süre çocuğun gelişimi için eşimin çalışmasını düşünmediğimi belirttim. Bu iki kural sebebiyle ben çok kural koyuyormuşum. 15 saat yol gidip gelip ben sizin bulunduğunuz şehirde yaşayamam denilmesin diye belirttiğim şeylerdi baştan bu sözler. 

Ben mükemmelliyetçi miyim Nabrut hanım? Bu mükemmeliyetçilik mi?


Bir yandan usulüne yönelik evlilik bu kadar zorken öbür yandan her türlü çirkin ilişki kolay. Bazen hoca derse giremediği için ben derse giriyorum üniversite de. Girdiğim sınıflarda arkadaşım olan bir memur 2. Üniversitesini okuyor. Bunu da üniversitedekiler biliyor. Sınıfta kızların benim hakkımda ne kadar yakışıklı ve centilmen olduğumu söylediklerini ve ona gelip Mehmet hocanın çıktığı olup olmadığını kendileriyle çıkmak isteyip istemediklerini sorduğunu söyledi. Bunlar bir değil iki değil. Benim hassasiyetlerimi bildiği için Mehmet hocanın öyle bir şey düşünmediğini filan söylemiş. Başı bağlı gibi bir şeyler demiş. (Erken işe başladığım için bazen sınıfına girdiğim yerlerde benden büyük hanımlar bile olabiliyor. Yani yaş farkı çok değil yanlış anlaşılmasın)

Bir kız ile çıkmam için demem gereken şey sadece evet! Ancak evlenmek için yapmam gereken şeyler: Okuldan mezun olmak, meslek sahibi olmak, para biriktirmek, kızı ikna etmek, ailesini ikna etmek, duruma göre memleketine yakın olmak, tek bir görüşme için bile kilometrelerce yol gitmek vs. Liste böyle uzuyor.
Evlenmek bu kadar zorken öbür ilişkiler ne kadar kolay! Bir hanım yorumlarda şöyle demişti “ben de diger kizlar gibi ‘zamanin gerektirdigi sekilde’ onume gelenle gezip tozsaydım şu an böyle olur muydu”. Bu hanımların suçu ne Nabrut hanım? Benim suçum ne? Namuslu olmaya çalışmak, düzgün bir yoldan sevdiceğimi, eşimi mi aramak? 

Son olarak yazdıklarım beni farklı gösterdi sanırım ancak muhtemelen buradaki hanımların herhangi birine görücü olarak gitseydim beni kabul etmezdi. Öncelikle ben Ankara ve İstanbul’a uzak ve küçük bir ildeyim. Bu sebeple zaten pek çok reddedildiğim kişi oldu. Annemim bir arkadaşı Mehmetin mesleği çok iyi, eli yüzü düzgün, ahlaklı  da bir çocuk bir batı da olsaydı çok rahat evlenirdi. Evet suçum batıda yaşamamak. 

Doğuda büyüyen ancak ailesi çok eski İstanbullu olan ve çevresi batıda olan ancak doğuda yaşayan biri olarak görücü olarak doğuda birilerini bulamıyorum. İki arada bir derede kalıyorum. Doğuda büyüyen batı kültürlü bir çocuk. Başka bir ikilemim daha.
Emin olun daha pek çok özelliğimle insanların kafasında soru işareti bırakıyorumdur. Hayaller ve uzaklar bize hep daha güzel gelir oysa asıl kıymetler yakınımızdadır. 

Gelelim en son meseleye. Siz bana ilk başka bir hanımın benimle hayırlı bir niyetle tanışmak istediğini belirten maili attığınızda neden böyle bir teklifi kabul etmediğimi yazmıştım. Gene biraz daha açarak neden böyle bir teklifin uygun olmayacağını belirtiyim.
Çok fazla evlilikle ilgili kaynak okudum. Bu kaynaklardan elde ettiğim bilgiler ve hikayeler sonucunda ise kanaatim şu ki internet evlilik için en kötü yoldur. Hatta evlilik programları bile daha iyi bir yoldur. Evlilik programlarında kişiler çıkıp bu adamı tanıyorum diyebiliyor izlerken. Bu adam evli filan diyebiliyor ama internette kendinize ait tamamen sanal bir kimlik oluşturabiliyorsunuz. Olmadığınız bir profil çizmeniz sadece önünüzdeki klavyeye bağlı. 
Ben kendimi tanıttım ancak belki de aslında tıfıl, kel, göbekli, ağzı bozuk bir insanım. Daha da kötüsü başka biriyle evliyim belki de. Bunun doğru veya yalan olduğunu kanıtlamanız internet üzerinden çok zor. Hele ahlakınız ve karakterinizle ilgili bilgilerin kanıtlanması nerdeyse imkansıza yakın. Yani güvenirlik açısından çok kötü.

Diyelim ki öyle biri değilim ancak söylediklerimin ne kadarını yapıyorum. Ziya paşa ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz diye ne güzel söylemiş. Evet söylemek ve yazmak kolay ama yapmak çok zor. 

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş derler. Uzaktaki fırsatlar hep insana daha cazip gelir ancak öyle değil. 
Ben usulün ve gidilen yolun varılan hedefte önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple imkanım olmasına rağmen asla kendim birilerini bulmaya çalışmadım. Hep büyüklerin rehberliğine ve görücü usulüne başvurdum. 

Başımdan geçen bir olayı anlatayım. Üniversite yıllarında aynı sınıfta bulunduğumuz ve halini tavrını beğendiğim bir hanım vardı. Sessiz sakin, güzel tesettürlü bir hanım. Çok güzel olmasa da ben bu halinden etkilenmiştim ancak kendi başıma tanışmayı doğru bulmadığım için hiç açılmadım o hanıma. 3. Sınıfta hocamız facebook açmamızı zorunlu kılınca ben facebook açtım. O senelerde de fetö olayları patlak vermişti ve bu hanımın paylaşımlarına baktığımda fetöcü olduğunu gördüm. (dershane meseleleri hatırlarsınız)

Ben imkanım olmasına rağmen kendim bulmaya çalışmadım çünkü arka planında ne olduğunu doğru aracılar olmadığı takdirde bilemiyorsunuz hiçbir zaman. Fetöcü çıkabilir, manyak çıkabilir, hasta çıkabilir, vs. vs. En azından doğru ve akıllı bir görücü usulünde bu riskler minimuma düşüyor. 

Birde hep şunu düşünüyorum. Evinde namusuyla oturan ve bekleyen. Sabreden. Kendini muhafaza eden. Hayırlı bir eş için dua eden hanımlar var. Görücü usulü olmazsa bu hanımlar kendilerine nasıl eş bulacaklar. Bu hanımların suçu çalışmamaları, karışık ortamlara karışmamaları, evlerinde oturmaları mı? Onların bu vefakârlıklarının bedeli herkesin orada, burada şurada birilerini bulması ve bu hanımlara görücü gelmemesi sebebiyle evde kalması mı? Bunu vicdanım kabul etmiyor.

İnternetten evlenmeyi ve bazılarına aşırı gelebilir ancak kendinizin bulduğu biriyle evlenmeyi hiç tasvip etmedim. Mantığım bu konuda beni kısıtlıyor. Aslında dürüst konuşmam gerekirse evet görüşmeyi çok isterim ancak yapamam.

Daha önce belirttiğim gibi bunun hanımefendi ile bir ilgisi bulunmuyor. Başka herhangi birine de yanıtım tamamen aynı olurdu. Hanımlardan ricam kim veya ne olursa olsun internete tevasül etmesinler. Çok riskli ve öngörülemez bir yöntem. Çok mağduriyet yaşayan kişiler var. Erkeklere de çok güvenmesinler.
Ne kadar modern toplum desekte kadın-erkek ilişkileri hala kaygan bir zemin gibidir Bu zeminde de en fazla düşenler tedbir almayan ve kendine en fazla güvenenlerdir. 

Aslında bu yazıları yazarken amacım kişilere gelen görücülere karşı hanımların biraz daha cesaretli olup görüşmelerini sağlamaktı da. Sonuçta bence görücü giden bi kişiyim. En son yazıyı okuduğumda üzüldüm. Yani kişinin talipleri varken bu kadar niye internet yoluyla evlenme düşünsün ki? Bence hanımefendi bol bol dua edip taliplerini değerlendirmeli. 

Ben kendisine gene de teşekkür ediyorum ve lütfen kırılmasın. Bu kadar talibi varsa eminim çok beğenilende birisidir. İnşAllah Allah güzel yollardan gönlündeki gibi biriyle karşılaştırsın. 

Nabrut hanım. Belki 1-2 yazı daha yazarım sizin bloğunuza tabi yayınlarsanız ancak bu benim son yazım gibi bloğunuzda. Çok teşekkür ederim beni bloğunuzda ağırladığınız için. Yazdığım yazıları zaman ayırıp okuyan kişilere de çok teşekkür ederim.  Selam ve dua ile…


Diğer Yazılar:
Evde Kalmış Bir Erkek
Evde Kalmış Bir Erkek Cevap Hakkı

Evde Kalmış Bir Erkek Yazısına Bir Genç Kızın Cevabı
Evde Kalmış Bir Erkek'e Yazılan Mektup


Yorum Gönder

34 Yorumlar

  1. Açıkcası haline üzüldüm ama ben hep şuna inanırım nasip kendisine gitmeyen de gidermiş. Ne demişler Kısmet ise gelir hint’ten Yemen’den kısmet değilse ne gelir elden.. Beyefendinin hakkında ne hayırlısı ise o olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel sözmüş. "nasip kendisine gelmeyene gidermiş"

      Sil
  2. Ne çok şey yazdım gecenin bu saatinde ve internetin acizliğie uğradım tüm yazdıkların bir tuşla silinip gitti internet evliliği gibi.mehmet beye ve tüm arkadaşlara cevabim ve sorularım olacakti.Kısmet olmadi artık.Budaki tüm kader arkadaşlarıma duacı olmam lazım sizinde bana.Allah katında kimin duasının makbul olduğunu kimse bilmez.Rabbim ömrümüzün kalan kısmını geçen kısmınından hayırlı kılsın.inş.Yarın Rabbim kısmet ederse yazacaz inş.nabrutum ve hepiniz Allah Emanet olun.Hayırlı ve kısmetler slm ve duayla...

    YanıtlaSil
  3. Gece iki civarlarında küçük bir yorum yazmıştım mehmet bey ve herkese soru ve cevabim var diye sonunuda duayla bitirmiştim.nabrutum diye...lütfen sizden ricam o yazıyı yayımlamayın.sizi çok seviyorum araniza yeni katılmama rağmen sanki yıllardır tanıyormuşum gibi.Güzel yazı ve yorumlarda buluşmak dileğiyle Allah'a emanet olun.

    YanıtlaSil
  4. Mehmet beyin anlatımları üzerine anlatılacak yazacak ve tartışacak ne çok şey var aslında.Öncellikle bunu yanlış görüyorum mehmet bey demişki görücü olarak doğuda birilerini bulamıyorum.Batıda olsaydım daha çabuk evlenirdim.Eğerki dini konularda hasassak kadere inancımız tamsa evliliğin kısmetin ne mekan nede bölgelere bakmayacağını bilmemiz lazım.Kısmetse gelir yemenden değilse ne gelir elden diye bir söz var hani yanlışsam lütfen afedin.Bide siz sanki yurt dışına görücü gidiyorsunuz bu kadar uzun yolculuğa bakılırsa bakın bir etrafınıza ve doğu diyede kalıp yargılarda kalmamak lazım.saten bir hanım kendini dinini ve insanlığını bilirse nerde olursa olsun değişmez.Batı doğu farketmez.Bunuda katılıyorum benim görüşmede göre internet evliliği çok riskli büyük konuşmuş olmayayım bu evlilik türü her iki tarafı da ilerde şüphe ve sorulara boğar.Hepimiz insaniz ve acizis fıtratımız böyle. Ne mutlu haramdan uzak durup kaderinde yalnızca bir helalınin olduğunu bilip kendini koruyana...Onlar üzülmesinler Allah onlara onlar gibisini verecektir buna inanırım bunu bilirim.Evet çok zor bu dönemde böyle olmak hata en yakınların bile neden böyle davranıyorsun sende açıl biraz bak arkadaşlarına ne çabuk evleniyorlar ve bir sürü baskılar...Ama inanıyorum temiz insanlar ve helal dairesi çerçevesinde olmak isteyenlerde olacaklar her daim Allah'ın izniyle.Ve Rabbim vakti geldiğinde en güzel şekilde buluşturup gözlerini nurlandıracaktır inş.Sadece kendimizi düşünmeyelim ki dualarda duamızda kabul edilsin burdaki ve tüm bekar kardeşlerimizede hayırlı kısmetler için dua edelim.Mehmet bey yazınız güzel ve akıcıydı doğu kısmında biraz sorun vardı belkide siz yanlış anlaşıldınız olsun yinede.Yazım uzun oldu kusura bakmayın lütfen ve zamanınızı aldım hakkınızı helal edin.Bu sayfaya yeni geldim herkes içten duygu ve düşünlerini anlatiyor başta nabrutuma ve tüm burda kısmetini bekleyen dostlara selam ve duacı olmak dileğiyle inş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel yazmısşın. Üzerine diyecek sözüm yok.
      Güzel duaların için çooook teşekkür ediyorum. Bilmukabele :*

      Sil
  5. Diyecek laf yok, Allah herkese gönlündekinin hayırlısını versin.

    YanıtlaSil
  6. Nabrut Hanım bloğunuzu 2 yıldır takip ediyorum ilk kez yorum yapıyorum Beyefendinin yazısını okuyunca gerçekten böyle erkekler var mı dedim Eğer ben önceki yazıyı yazan hanım Arkadaşı ya da beyefendiyi tanıyan biri olsaydım bir şekilde bu olayı görücü usulüne çevirmeye çalışırdım bir tanıdığım kendisine gelen böyle bir teklife bana ailen yoluyla ulaş diyerek cevap verip öyle yapmıştı bu kadar hassasiyet duyan insanlar İçin güzel bir çözüm önerisi olabilir ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel ki hala böyle taşın altına elini koyan insanlar var.<3

      Sil
  7. En başından beri yorum yazmayı düşünüyordum artık bu sefer yazmam lazım dedim. Peygamberimiz: "Kişiyi illa övecekseniz: Ben onun şöyle olduğunu zannederim, deyin" demiş.  Ben de şimdi; bunları yazanın iyi niyetli biri olduğu zannıyla; 'Allah iyi niyetinin karşılığını kat kat versin' diye dua ediyorum. Evlenmek istemesine rağmen evinde oturup hayırlı talibini bekleyen kızlardan biri olarak; bizlere anlattığı gibi evlilik konusunda hassas erkeklerin de olduğunu gösterdiği için teşekkür ederim. Okurken hem hak verdim hem duygulandım. Muhafazakar ailede yetişmiş erkekler bile eşlerini kendileri bulup sevgili olmak istediği, evinde oturup görücü usulü evlenmeyi düşünen kızlara modası geçmiş bakıldığı bu zamanda bu zatın yazdıkları öpüp başa konulası. Rabbim, dini hassiyetlere sahip, evliliğin hayırlı bir iş olduğunu bilen erkeklerin ve kızların sayılarını artırsın. Rabbim, yazıyı yazan zata da isteyen herkese de gönlüne göre hayırlı eş versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, maalesef böyle düşünen erkekelr bir elin parmaklarını geçmiyor. O yüzden duana amin diyorum.

      Sil
  8. Yazinin icinde kişinin kendisi ile ilgili yazdığı gizli övguler, karekteri ve yazdiklari ile ilgili de şüpheye düşürüyor. Karikatürize bir karekter gibi

    YanıtlaSil
  9. Beyefendi için türünün son örneği diyebiliriz. Bu hassasiyetle hayatına devam eden çok az insan var o yüzden dengini bulması da oldukça zor olacak. Allah iyi insanlarla karsilastirsi

    YanıtlaSil
  10. bende aynı dertten muzdaribim sonumuz noolcak bakalım :D

    YanıtlaSil
  11. Beyfendinin yazım tarzından efendiliği ve sakin karakteri net şekilde anlaşılıyor,ancak katılmadığım bir ayrıntıyı beyan etmek isterim.İnternetin güvenilir olmadığına kesinlikle katılıyorum.Lakin yaklaşık 10 yıl kadar evvel yan komşumun kızlarından bir ablamız internetten Etiyopyalı bir beyfendiyle chatleşerek izdivacını gerçekleştirdi ve hali hazırda 3 çocuğuyla dini kaidelere uygun imrenilesi bir evliliğe haizler.Evlilik nasip işidir,evet,ancak taşı denize kolunuzu kullanarak ulaştırabilirsiniz.Görücü üsulü evliliklerinde güvenli olduğuna inananlardan değilim maalesef.Yine bir arkadaşımın öz halası tarafından -küçümseme ifadesi değildir,olamaz- engelli bir beyfendiyle evlilik görüşmesine gönderildiği ancak görüşme esnasında arkadaşımın bunu öğrendiğini biliyorum.Önceliğin halis bir niyet olduğunu unutmadan hareket etmenin her yer ve koşulda işe yaradığı kanaatindeyim.Herkes için herşeyin en hayırlısı olması duasıyla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de evleneceğin kişinin kaderindeki kişinin değişmediğine ama ona kol uzatma yoluna helal ya da haramdan olduğunu senin seçtiğine inanıyorum. Eğer niyetin helal olursa da Allah akıbeti de hayır eder diyorum.

      Sil
  12. Beyefendinin bütün yazdıklarını şu ana kadar hayranlıkla okudum ve içimden bende beyefendi gibi muhafazakar birisi istedim nasip yalnız annem bana evde kala kala bulamayacaksın diyor ama doğru ve yanlış mı yazılanlara göre bilemedim ��

    YanıtlaSil
  13. Ben de bir cevap yazayim sonunda dayanamicam cunku. Oncelikle Mehmet beye sunu soylemek isterim ki evlilik isleri nasip isidir. Siz milyonlarca kitap okuyabilirsiniz, binlerce uzman kisinin konusmalarini dinleyebilirsiniz, ben su sekilde ya da bu sekilde helal yolla esimle tanisicam diye hayaller kurarsiniz ama sonra ne olur "evlilik programlari bile daha iyidir" dediginiz internet uzerinden birine gonlunuz kayiverir. Oncelikle sunu anlamaniz lazim ki herkesin evlilik hikayesi kendine hastir ve nasipte varsa siz ne kadar "mantigim almiyor" deseniz de Rabbim size oylesini yazdiysa oyle olur. Tabiki internet uzerinden iletisime gecip sevgili olma cabalarini desteklemiyorum sadece diyorum ki bu mevzularda buyuk konusmamak gerekir, teslimiyet gerekir. Ve hayirlisi kim ise en hayirli sekilde gelsin diye dua edip gerisine teslim olmak gerekir. Okuduklariniza bakarak kafanizda kaliplar olusturmayiniz. Kul kurar kader gulermis derler. Bunun yaninda, bayanlarin haklarini savunuyorsunuz ancak evladi olduktan sonra calisip calismama kararini sart kosuyor gibisiniz. Buna elbette hakkiniz var ancak uslup yanlis. Biseyleri sart kosuyor gibi algilandiginiz icin hic bir donemimiz bayan fitrati bunu kabul etmek istemez. "Ben anne ile evlat arasindaki baga cok buyuk saygi duyuyorum. Annenin ozellikle ilk donemleri evladiyla gecirip saglikli bir bag kurmalarini cok isterim. Bunun aile birligi ve cocugun psikolojisi acisindan cok onemli oldugunu dusunuyorum. Siz ne dusunuyorsunuz?" tarzi bir yaklasimi daha dogru buluyorum. Cunku inananin hic bir anne ufacik evladini birakip da kendi hirslari icin ise geri doneyim derdine girmez. Evladinizi ilk gordugunuz an, sizin icin dunyanin geri kalaninin onemini yitirdigi andir. Anne ile evladi arasindaki bagi hic bir zaman tam anlamiyla idrak edemeyecek olan erkeklerin "evladimiz olduktan sonra calismanizi istemiyorum" tarzi yaklasimlarini annenin sonsuz sevgisine ve yaptigi sonsuz fedakarliklara bir saygisizlik olarak goruyorum. Bir anne siz bunu soylemeden zaten bunu dileyecektir. Daha yazacaklarim var ancak burada kesmek daha iyidir yoksa benden de size uzuuun bir cevap cikacak (sanki bu yeterince uzun degilmis gibi). Rabbim hakkinizda en hayirlisini gonlunuze gore versin insallah. Saygilarimla...

    YanıtlaSil
  14. Hüzünlü ve asil bir durum .... Allah herkesin yardımcısı olsun. Mehmet beyin yaşadığını yaşayan bayan arkadaşlarımız da var . Yani bu devirde hassasiyetli gençler zor durumda kalıyor.bu bir gerçek. Allah herkesin yardımcısı olsun ınş.

    YanıtlaSil
  15. Bir de mehmet beyin yazısında su dikkatimi çekti: evde oturup görücü bekleyen arkadaşlarla görüsmek guzel bir sey tabii, hassasiyetli bir durum. Hatta makyajlı arkadaşlarla bile görüşebiliyor. Bu hanımların sucu karışık ortamda çalışmamaları mi demiş. Bende aslında çevrem sebebi ile tam zıddı bir durumdayım. Hayatımda hep erkeklere gereken mesafeyi korumak nasip oldu. Evet hep karışık ortamlarda bulundum durumum gereği. Ama bu halde kendimi korumak için ekstra çaba sarfettim. Ama buna rağmen bazen evinde oturup kursa giden her yere babası bırakan hanimlar tercih edildi.bazen bazı konularda daha az hassasiyetli insanlar bile karışık ortama girmemiş aa ne kadar temiz diye tercih edildi. Bende düşünüyorum bazen başörtülü olduğum için girdigim ortamlarda pek hos karşılanmamakla mücadele ettim, kalabalık otobuslerde insanlarla temas etmemek için mücadele ettim. Her istediğimi giyemedim nefsimle mücadele ettim. Benim suçum neydi acaba diye düşünüyorum. Yetenekli olmak yeteneklerimi gerçekleştirmek istemek miydi. Mücadele etmeyip evde oturmamak mıydı. Bilemiyorum. Yani hassasiyetli bir insan olmama rağmen okumuş ya da calsiiyor diye tercih edilmemek.... üzücü oldu. Benim başima da böyle bir sey geldi. Oysa herkesi kendi şartlarında değerlendirmek gerekiyor demek ki ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsi şu cümleye bağlanıyor sanırım "kader..."

      Sil
  16. Bu bir kadin yazisi gibi bu uşak bizi trolliyo gibi geldi bana en son bu dusuncede kalan tek erkek benim babam cunku

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peki öyleyse Trolleyerek ne gibi bir kazanç sağlıyor :)

      Sil
  17. Hem yakisikliyim hem şükür kazancm yerinde eşim çalışmasa da olur diyecek dini hassasiyete de sahip hem yazdıklarına bakarsak dolu kibar anlayışlı naif ne biliyim bi sürü olumlu bla bla blalar ama reddediliyoruma bağlamalar��yine de umarım gerçeksinizdir..

    YanıtlaSil