Evde Kalmış Bir Erkek Yazısına Cevap 2

Nabrut'la evlen benimle köşesine hoş geldiniz. ^.^

Bloğumda artık yazı dizisi haline gelen bir köşe var, Evde Kalmış Bir Erkek ve ona gelen cevaplar. Benim dahlim haricinde oluşan bu köşe ile alakalı birçok mail alıyorum.

Bazıları bugünkü gibi Evde Kalmış Bir Erkek yazısının sahibine Mehmet Bey'e ulaşmak istiyor. Bu minvalde ilk mail geldiğinde elçiye zeval olmaz, eğer maili sahibine iletmezsem de üzerime vebali kalır diye korkarak kendisine ulaştırdım ve internet üzerinden bir evlilik yapmayı düşünmediğini, hassasiyetim için teşekkür ettiğini bir daha böyle mailleri ona atmama ve kendimi mes'ul hissetmeme gerek olmadığını iletti.

Bu en son gelen maili ise sahibinin ısrarı üzerine yayınlıyorum. Sahibi dedi ki; siz bloğunuza yayınlayın eğer Mehmet Bey size dönerse benim iletişim adresimi verin. Elçiye zeval olmaz, diyerek sözü ona bırakıyorum.

Merhabalar Nabrut hanım, nereden başlıyayım nasıl başlayayım bilemiyorum. Aslına bakarsanız sizi ben hiç bilmiyor takipte etmiyordum. Bir arkadaşım Kore dizileri sevdasından her internet paketi yenilemesinde sizin blogunuzu gözden geçirirmiş. Bir gün bana link attı. Kore dizilerinden dolayı değil ☺

 'Evde kalmış erkek' yazısını yorumlamam için. Mehmet Bey o kadar açık, o kadar net ve samimi bir yazı kaleme almıştı ki erkek olduğuna inanamadım doğrusu. Bir kaç kez okudum. Kendi aramızda hasbihal ettik. Arkadaşım fazla beklenti içerisine girmiş bundan dolayı aradığını bulamamış diye uzun uzun açıklarken ben komik mizacımı hiç bir zaman kenara koymadan Mehmet Beye talibim de talibim diye tutturdum 😊 O gün fırsatım olmadığı için yorumları okuyamadım. Birkaç gün sonra yorumlarda da Mehmet Beye talipler olduğunu fark ettim 😊 Tabi sizin bilgileri yazma umudunuz ile yazmadım hiç bir şey. Ben genel olarak bu konularda içine kapanık bir insanımdır. İsteyenlerim olsa dahi hiç konuşmadan reddeden biriyim. Genellikle akraba olması dolayısı ile buna pek sıcak bakmadım. Hı yanlış anlaşılma olmasın akraba evliliğine soğuk baktığımdan değil, içimde minikte olsa bir ılıklanma hissetmediğim kimse ile konuşmadım. 


Bazılarının fazla ısrarına bazı baraj sorum oldu ve hakikaten aradığım cevabı bulamadım. Bu sorular genel ile alakalı değilde kendime özel olmasından bu konuya fazla girmiyorum. İnsanların okulumun bitmesinden sonra 'evlenmelisin!', 'illa evlen!' hatta öyle ki 'evlen de kim olursa olsun!' odunluğunda ki konuşmaları bunalttı resmen. Ama hayata bir türlü devam etmek gerektiği için kulak ardı ettim hep böyle şeyleri. 

İyi anlamda beni uyaran, dinimizin gereği sünnetimiz olduğu için arabuluculuk veya tavsiyede bulunanlarda oldu tabi. Haklarını yiyemem ama söyledikleri an kibar bir şekilde reddetme yolunu seçtim hep. Etrafımdaki evli insanlara  baktım. Genel olarak evli bayanlar arkadaş çevrem oldu, yaşıt arkadaşlarımın neredeyse hepsinin evlenmesi ve okulumun bitip bir işte çalışmamamdan dolayı. Siz bekar, arkadaşlarınız evli ise bu durumun size getirileri ve götürüleri vardır. Sanırım bende götürüleri çok oldu. Bana göre evlilik 'öcü ' denmesede eldeki kuş misali sıkmaya da gelmeyen serbestte bırakılmayan ama benim o dengeyi oluşturamayacağım bir şey gibi algı oluşturdu. 

Evet, birini sevmek, vakit geçirmek, güzel şeyler paylaşmak istiyordum ama kötü bir durum karşısında ne yaparım bilemeden korkuyordum. Ailemi göz önünde bulundurarak annem ya da babamı sevsem dahi anlaşmazlıklar durumunda kavga dahi edebilmeyi anlıyor ama insanın bunu eşi ile yapması sonucu onu nasıl toparlar bilemiyordum. Bana göre annen anneydi, baban baba, atsan atamazsın satsan satamazsın bir yolunu bulabilirsinde sonradan hayatına dahil ettiğin insanı bu şekilde kabul etmek aklıma mantığıma sığmıyordu. Sanki eşime bir kırılırsam affedemem gibi geliyor, kendi kendime farkında olmadan korku oluşturmuşum. Evli arkadaşlarımın getirilerinden biri de bu konuda oldu. Evet kırılıyorlardı eşlerine ama tıpkı annene kırılman gibi affetmenin yolunu buluyordun sevdikten sonra... Bunu anlamama rağmen kimseye yaklaşamıyor karşı cinse uzak duruyordum. Zaten olması gereken bu bana göre. 

Kader o ki en güzelidir biliyorum. Allah kaderimi sıra sıra yazmış deyip gelene hayır gidene hayır dediğim zamanlar,  fikirlerine saygı duyduğum bir akrabamız benim bu durumuma üzüntüsünü belirtti ve ekledi; 'kader en güzel olandır amenna ve sadakna fakat kadere de yönelme diye bir şey vardır'. Bu aklıma yattı. Ben çokta okumuyorum evlilik konusunda veya dini konular hakkında  bu büyük eksiğim farkındayım kabul ediyorum ve bunu düzeltmek için çabalıyorum. Okumadığımdan aklıma yatan kaldı kafamın içinde. Ne kadar doğru hala daha bilemiyorum. 

Kafamda yönelme olur dememe rağmen bu zaman zarfında çok ciddi teklifler olmasa dahi kimseye sıcak bakmadım. Yaa olabilir mi? acaba mı? desem dahi kısmet ya hani hep redler ile dönüş yaptım insanlara. Daha sonra aynı arkadaş ile Mehmet beyin yazısını konuşurken ikinci yazıyı okudun mu demesinin üstüne cevap hakkı kısmını okudum. 

Mehmet beye içten içe bir talip olasım gelse de gerek ailesi kısmı gerek evlilikle alakalı 2000 sayfaya yakın kitap okuyup bilgi sahibi olması gözümü korkuttu. Davul bile dengi dengine derler ya o aklıma geldi... İnsanlar arasında yalnızlık yaşamasını kendime benzetsem de ortam farklılıkları olmasından dolayı aynı his olmayabilir dedim. Daha sonra birbirini seven birilerini görünce özenip bende sevdiceğimi koluma takip gezmek istediğini okuyunca kendimi gördüm o kısımda... Hayatım boyunca iki sevdicek arasında olan üçüncü kişi olarak bu özenmenin olduğunu, birini sevmeye hasret olduğumu itiraf ediyorum. 

İlk kısımdaki hanımlar Allah'ın size emanetir ve bugün güvenmiyorlarsa suç bizimdir kısmındaki empatinize hayran kaldım... Okudukça hala bunu yazan bir erkek olabilir mi dedim kendi kendime. Yalan söyleyecek haliniz yoktu tabi fakat denk gelememekten olsa gerek bu denli açık gönüllülük helede bir erkekte zor bulunur bir şey. Okumaya devam ettikçe içim ısındı; Kaleminize... Samimiyetinize... Yüreğinize... 

Her ne kadar bu konuda korkularım olsa da. Şuan daha kendimi toparlayamamışken birine kalbimi açabilmekten çekimsem de. Tam anlamıyla evet ben hazırım diyemesem de. Eğer kader yönelmek ise, sizin gibi birini tanımak isterim ben. Dönüşünüzün memnuniyetine kavuşmak dileğiyle...😊 

Bu yazıyı Nabrut hanım diye başlayıp Mehmet beye olan mesajımla bitirdiğim için kusuruma bakmayın lütfen Nabrut hanımcığım. Hakikaten Mehmet beydeki samimiyete kayıtsız kalamadım. 

Diğer Yazılar:
Evde Kalmış Bir Erkek
Evde Kalmış Bir Erkek Cevap Hakkı
Evde Kalmış Bir Erkek Yazısına Bir Genç Kızın Cevabı