Artık Kızı Olanlar Düşünsün!

Evcil hayvan sahiplenme serüvenlerimi daha önce anlatmıştım. Bir fanustaki tek japon balığını haşlayarak başlayan serüvenimize, dev akvaryumumuzdaki onlarca balığı telef ederek devam etmiştik. Bu bize ders olmamış, balkonda unuttuğumuz cicvcivlerimizi kargaların yemesi ile serüvenimiz hız kesmeden sürmüştü.

Sonrasında aldığımız iki muhabbet kuşu ile kimse ilgilenmez olunca başka bir yuva bulmuş, ilerleyen senelerde zorla odama dalan muhabbet kuşunu ise sahiplenmiştim. O da bir gün özgürlüğe kanat çırparak benden kurtulmuştu.




Devamı malumunuz üzere kedi annesi olmaya adaydım. Bu konuda anneme faşist baskılar uygulasam da yerleşik hayatımız olmadığı için bir canlıyı sahiplenme noktasında çok da uygun bir durumda olmadığımızı kabulleniyordum.

Ne olduysa oldu, annemle babam bahçede bir köpeğimiz olsa iyi olur diye düşünmeye başladılar.  Köpek fikrine pek sıcak bakmıyordum açıkçası. Neden kedi isteyip köpek istemediğim kısmına sonra değineceğim. 

Bu süreçte bir tanıdığımız çocuğunun alerjisi nedeniyle yeni sahiplendiği av köpeğine bakamadığını söyleyince bizim ev ahalisi talip olmuşlar ve böylece Max bizim hayatımıza dahil oldu. 3 aylık bir labrador retriever siyah idi. Ama eğitim noktasında bizi zorladığı için ona bizden daha iyi bakabilecek bir aileye teslim ettik. 



Sonrasında ise Pepe geldi. Barınaktan aldığımız 9 aylık Terrier Maltese beyaz cinsi köpeğimiz birçok badireler atlatmış. Kendinden büyük köpeklere dayılanmak gibi kötü bir huyu olan pepe, tahminimize göre bir köpek tarafından saldırıya uğramış ya da kavgaya karışmıştı. Bunun neticesinde sağ ayağı hafifçe aksak ve üzerinde tüy çıkmayan büyükçe bir yarası var. Hatta yarası hala iyileşme döneminin son evrelerinde...

Ben ki öyle hayvanlarla pek ilgisi olamayan hatta belki de sevemeyen biri olduğumu zannederken Pepe ile büyük bir bağ kurdum. İlk kez sırt üstü yatıp karnını okşattığında gözlerim yaşardı. Bu büyük bir güven duygusunun işaretiydi ve evden sadece bana yaptırdığı bir şeydi. Yağmurdan kendini korumayı akıl edemeyip ıslandığında hasta olursa diye ağladım. Bir şeyi normal sevemem zaten, ya hiç ya ölümüne...


Tek meselemiz erkek olması. Gerçekten kendimi ergen bir erkek çocuğunun annesi gibi hissediyorum. Veterinerimizin dediğine göre köpekler için ergenlik denilebilecek bir dönemdeymiş. Ergen köpek psikolojisi diye bir durum varmış. Bu dönemi çok sıkıntılı atlatıyoruz. Ergen köpek anneleri diye bir grup kurup çözüm arayışlarına girecek kadar sıkıntıdayız. Fark ettiyseniz tam bir anne gibi çoğul eki olarak köpeğimden biz diye bahsediyorum. Ya benden şahane bir instamom olur! Potansiyelin siz de farkına varmışsınızdır, eminim. 



Neyse efendim, tıraş ettirdikten sonra etrafta maço tvırlarla gezinmeye başlaması yetmiyormuş gibi bir de ana beni eversene şarkısı söyleyerek Golden dahil olmak üzere kendinden 3-5 gömlek üstün kızlara kur yaparak beni zor durumda bırakıyor. Daha aklınıza gelebilecek tüm ergenlik hallerini beyefendi de gözlüyoruz. Veterinerimiz kısırlaştırılmasını tavsiye etsene tam bir erkek annesi olarak; kızı olanlar düşünsün diyerek kulak asmıyorum. Hahah!

Köpek sahibi olduktan sonra kendimden çıkardığım bazı izlenimler ise şu şekilde;

*Bir köpeğe bu kadar bağlanma sebebim arasında aktif annelik hormonlarımın yapışacak yer araması olduğunu da düşünüyorum. ( Bazen söylenmemesi gereken şeyleri böyle itiraf ediyorum ama ben de böyle biriyim işte.)
*Şimdiye kadar bir hayvana bu kadar bağlanan herkesi eleştirdim. Ve onları asla anlayamayacağımı düşündüm. Bu düşüncelerimden dolayı tüm hayvan sahipelerinden özür diliyorum. Bazı şeyleri yaşamadan anlayamıyorsunuz.
*Aciz, muhtaç, dilinden hiçbir şey anlamadığınız bir varlık size emanet ediliyor. Çok büyük bir mesuliyet ve bu mesuliyeti tek başıma asla kaldıramazdım. 

Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Gülmekten öldüm instamom olduğun günleri dört gözle bekliyorum :) hele o kız anaları düşünsün kısmında koptum bizim bi komşumuz vardi sevim abla kulakları çınlasın dört oğlu vardı sürekli annemlere derdi ki " ben horozlarımı çıkarttım herkes piliçlerini kollasın " ahahah:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha :D Çok haklıymış bence.
      İnşallah ne diyelim. vakti zamanı gelince :D

      Sil
  2. Harika bir instamom olursun belkide günün birinde 😁 Bende küçük hikayemi bırakayım buraya hayvan merakım sonucu eve su kaplumbağası aldık ilk 3-4 ay gayet iyi baktık sonra tek başına canı sıkılmıştır diye yanına kardeş aldık çocukluk akliyla bu kaplumbağa surekli diğerinin üstüne çıkıyor diye sinirlenip her gördüğümde alıp baska bir yere koyardim 1 hafta dayandi kardeş olan sonra bu iki kaplumbağa hareketsiz kalmaya başlayınca bende öldü zannedip kutuya koyup çöpe attım megersem su kaplumbagaları da kış uykusuna yatıyormus umarım ölmüslerdir yoksa vicdan azabım bitmeyecek 😦 O yüzden artık tüm hayvanları uzaktan sevmeyi seçtim 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaa onlar kış uykusuna mı yatıyormuş 0.o ne ilginç :D Benim arkadaşımın da vardı sürekli iteklerdik yürüsün diye. Allah'ım affet :)

      Sil
  3. Benimde köpeklere olan sevgim cidden başkadır. Köpek sahiplenmek isterim açıkcası ama, annem müsaade vermiyor. Bu yıl ayrı eve çıkacağım için ilk işim barınaklardan köpek sahiplenmek olucak. açıkcası şuandaki konumunu azıcık kıskanmış ola bilirim. Ha son olarak yazım tarzın, anlatış dilin cidden bir üst seviyyede. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum öncelikle güzel iltifatın için :*
      Umarım imkanlar denk gelir de sana da bir yavruya sığınak olmak nasip olur.

      Sil