Neden Filistin hakkında yazmıyorsun?
Yazamıyorum, dedim. Belki yazmaya yüzüm olmadığı için, ama en çok, konu hassas olduğunda kendime hakim olamayıp çok sert çıkışlarda bulunduğum için...
Sen yaz diye rica ettim, hepimizin ihtiyacı olan satırları sen yaz!
Yazdı; bakalım bize neler söyledi?
Selamün Aleyküm;
Bu yazıyı yazmaya karar vermemin sebebi, son günlerde eskisinden daha bilinçli hale gelmem. Uzun yıllar boyunca Filistin’de olan olayları duyup pek de umursamamış, daha doğrusu herhangi bir eylemle oraya destek olmamış biri olarak yazıyorum bu yazıyı. Hepimiz ara sıra gerek medyadan, gerek çevremizden “Filistin’de saldırı! Mescid-i Aksa’ya giriş yasaklandı!” tarzı haberleri duyarız. Birkaç gün elden ele fotoğraflar dolaştırılır, boykot ürünlerin listesi, yaralı çocuk resimleri vs. içerikli şeylerdir bunlar. Bazılarımız der ki, “bundan sonra dikkat edelim, bak şu şu markayı kullanmıyoruz artık.” Birkaç hafta dikkat edilir, market alışverişleri daha dikkatli yapılır ama bir süre sonra “ama o marka daha güzel temizliyor, şunun tadı daha iyi, aman ne olacak canım, bir tek benden Filistin kurtulmayacak ya!” der ve eskiye döneriz. Hepimiz yapıyoruz bunu değil mi, içtiğimiz içeceklerde, kozmetik ürünlerinde, dondurmalar ve yiyeceklerde.. en basitinden; bir restorana gireriz, yemeğimizin yanında içecek seçerken bir farkederiz ki sadece israil’e %100 destek verdiği bilinen markanın içecekleri. “Aaa, içeceksiz olur mu, kola olmasın canım, gazoz içeriz ondan bir şey olmaz hem.” Der ve vicdanımızı rahatlatır, paranın aynı yere gittiğinin farkında değilmişiz gibi yaparız. Çünkü kola içmedik, o markayı almadık, çünkü Müslümanız değil mi.. açık konuşayım, hepimizin bildiği dondurma markası vardır, çoğumuz onun daha güzel olduğunu düşündüğümüz için alırız.
Bazen aklımıza gelen “bu markayı almamalıyım, İsrail ürünü” düşüncesi olsa da, nefsimiz bize hakim gelir ve genelde o ürünü tercih ederiz. Şu son günlerde Filistin’e karşı eskisinden daha duyarlı olmaya çalışmama rağmen farketmeden (çünkü artık o kadar alışmışız ki, vicdanımız bile ses vermiyor) o markadan dondurma almışım. Bir güzel yedik, ama sonra dank etti. Ben burada farkındalık için uğraşırken hala içim rahat bir şekilde İsrail'e destek oluyordum! Üstelik en ufak bir rahatsızlık duymadan! Acilen kendime gelmeliyim dedim. Ne olursa olsun, şampuan daha mı kötü yıkıyor, bırak yıkasın. Dondurmanın tadı daha mı kötü, bırak öyle olsun. Yemeğin yanında bir şey içemeyecek miyim, ayran, su, soda içeyim ama benim paramla Müslüman kardeşlerim ölmesin! Benim paramla sağlanan mühimmatlarla Siyonistler Mescid-i Aksa’ya zarar vermesin!
Günümüz medyasında hangimiz geçtiğimiz günlerde binlerce yahudinin Mescid-i Aksa’ya yürüyüş düzenleyip ayin yaptığını, Siyonist başkanlardan birinin “geçen yıl 400 kişiyle, bu yıl 2000 kişiyle, bir sonraki yıl ise 4000 kişiyle, her yıl artarak geleceğiz, Mescid-i Aksa Yahudilerin olacak.” dediğini izledik? Cevap veriyorum, hiçbirimiz. Dünyanın bir ucunda doğum yapan panda ana haber bültenlerine konu olurken, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıları, üç gün boyunca Siyonist askerler tarafından işgal edilip kapalı kaldığını, bu süreçten sonra yapılan araştırmalarda içeriye dinleme cihazları ve elektronik aletlerin yerleştirildiğinin ortaya çıkarıldığını hangi haber kanalımız yayın yaptı? Hiçbiri. Binlerce Müslümanın can vermesi bahsedilmeye bile değmeyecek bir konu olarak görülürken, olaylardan habersiz milletimiz televizyonlarda dizi izliyordu. “biz ne yapabiliriz ki, Türkiye’den İsrail’e ne zararımız dokunur bizim, sesimizi çıkarsak ne işe yarayacak?” diyen Müslümanlar; yukarıda bahsettiğim Yahudi yürüyüşü, geçtiğimiz günlerde yapılan Kudüs mitinginden sadece bir gece sonra oldu.
İsrail yetkilileri twitter hesaplarından “o önemsiz Müslüman direnişçilerine” cevap verdi. E hani bizim rüzgarımız onlara dokunmuyordu? Hani buradaki ses, buradaki birlik beraberlik onları korkutmazdı? Burada bütün bunlardan bahsetme sebebim; “birlikten kuvvet doğar.” Sözünün gücüne inanarak, çok da uzağımızda olmayan Müslüman kardeşlerimizin bizden yardım beklediğini ne kadar kişiye duyurursak, o kadar çabuk ve güçlü etki edeceğimizi düşünmemdir. Sizden ricam, sosyal medyayı sadece eğlence amacıyla kullanmayıp, medyaya yansımayan haberleri öğrenmeniz ve tüm çevrenize bunlardan bahsetmenizdir.
Apartman kapılarımıza ufak duyurular asmak bir dakikamızı, belki taş çatlasın bir liramızı alır, ama fazladan bir kişinin daha öğrenip Filistin davasına destek vermesi oradaki kardeşlerimiz için, Mescid-i Aksa için çok şey fark eder. Yalnızca İstanbul’da 782 mahalle var. Her mahalleden on kişinin bu dava uğruna israil’e destek olan ürünleri almaktan vazgeçtiğini düşünsenize, toplamda 7820 kişinin desteğinden bir anda mahrum kalacak İsrail ordusu. Türkiye geneline bakalım, toplamda 32052 mahallenin her birinden on kişinin destek verdiğini düşünelim; o sayı 320.520 kişiye ulaşacak. Mazlum bir ülke için bu kadar insanın silah desteği sağladığını hayal edin, sadece 4,5 milyon insanın yaşadığı Filistin’e verilebilecek zararları hayal edin.
O zararı verenlerden biri olmaya, içtiğiniz içecekle, giydiğiniz kıyafetle, temizlik yaptığınız deterjanla bir mermi parası olsun katkı sağladığınızı, sizin şampuanınızla bir Müslüman bebeğin hayatını kaybettiğini düşünsenize. Peki ya sadece ülkemizde her mahalleden on kişinin boykot etmesiyle, toplamda 320.520 kişinin bu katliamdan döndüğünü düşünün. Kurtulanları düşündüğümüzde yüzümüzde oluşan o gülümsemeyi, yaralanan ve ölenleri düşündüğümüzde kalbimize yerleşen o acıyı unutmasak yeterli aslında. Çünkü bunlar bizi nefsimize karşı güçlü kılacak, elimizin uzandığı ürünü almayı kalbimiz kabul etmeyecek. Bir olalım, zulme karşı bir taş da biz atalım.
Selametle…
11 Yorumlar
Çok güzel bir yazı olmuş.Fakat boykot konusunda bir şeye değinmek istiyorum.Bu konuda çok düşündüm ama bir yere varamadım.Büyük israil markalarının burada fabrikaları var ve burda çalışan insanlar türkler.Oradan ekmek parası kazanıyorlar. Toyotada çalışan bi tanıdığım şu örneği vermişti Japonlarla bir şey olsa boykot etsen onları Toyota almasan Japonyayı mı boykot etmiş oluyorsun yoksa orda çalışan bir fabrika dolusu insan ve ailelerini mi?
YanıtlaSilAllah kimseyi rızıksız koymaz diyorum. bir kapı kapanır bir kapı açılır..
SilOkurken tuylerım urperdı. Ama ne kadar gafiliz hemen unuturuz. bu konuda en buyuk iş biz kadınlara düşüyor. Alışveriş yapan biziz çünkü çoğu ev hanımı erkeğin eline listeyi verşyor bu markaları al dıyor. çocuğa hangi marka çikolata yedirecegımden tuttda hangi marka ayakkabı alınacak hepsine biz karar verıyoruz. Yada hangı erkek evde yapılmış kompostoya. ayrana hayır derki? Allah gafletten uyandırsın hepimizi, baska soze gerek yok sondaki Hadisi şeriften sonra.
YanıtlaSilÇok haklısın. Ama işte gel gör ki elini neye atsan Yahudi markası...
SilBir dönem çok sıkı bir boykot yapmaya karar verdim. Ama maalesef İsrail malı olmayan ya da müslümanlara zararı olmayan bir markaya rastlamadım. Boykot edeceğimiz ürünler yerine kullanabileceğimiz ürünleri paylaşabileceğimiz bir yazı hazırlamaya çalıştım bloğumda. Ama maalesef pek fazla bir şey bulamadım. Bu konuda internette de o kadar büyük bir bilgi kirliliği var ki. Neyin ne olduğu belli değil
YanıtlaSilİşte zaten sorun tam da burada baş gösteriyor dediğin gibi. Sistem öyle bir sistem ki zaten tüm her şeyin tekeli yahudilerin elinde desek yanlış olmaz.
SilHitler gibi. Hani meşhur bir söz var ya tüm yahudileri öldürmediğim için bana çok kızacaksınız gibi bir şey. :/
YanıtlaSilBana göre, insanların ne geçmişlerini ne insanlık tarihini ne de geleceği umursadıklarını sanmıyorum. En kolayı belki de insanları öldürüyorlar şunu yapmayalım böyle yapalım diyerek bir sonuç alınmıyorsa ilk cümlenin doğruluğundandır. Eminim o güçlü devletler sadece coco cola satarak ya da araba satarak güçlü değillerdir daha fazlası var işin içinde. Neden böyle vahşice davranıyorlar ve doğru olanı bilen bizden kat kat güçlü olan insanlar bir şeyler yapmıyor da çoğu şeyden haberi olmayan bizler sorumluluk almaya çalışıyoruz? Kuzey kore sonra bir zamanların japonyası kendini tamamen diğer ülkelere neden kapattıklarını biliyor musunuz? çünkü ülkelerini yıkmak isteyen devletler ülkenin iç işlerine karıstılar güç politikalarıyla bir sürü masum insanın ölmesine sebebiyet verdiler ve osmanlının basına gelenler onların yasadığı dönemlerdeki imparatorlukların yıkılmasına neden olduğu içindir. Kısacası biz yeteri kadar güçlü değiliz ne kendi türk tarihimizi tam noktası noktasına kadar biliyoruz ne de geçmiş dünya tarihinden ideolojilerden haberimiz var ve ülkemizi yönetenlerden de bir ses yok, gerçek anlamda bir direniş yok. İnsanların umrunda değil ki başka insanlar. bir haber cıkıyor sosyal medyada 3 gün lanet okunuyor üzüntü duyulduğuna dair düsünceler paylasılıyor ama yine de insanlar mutlu olmaya hayatlarına devam etmeye ve daha fazlasını istemeye devam ediyorlar ta ki yine insanlar vahşice öldükleri haberleri yayılana kadar belki de haberi yapılmayan çok insan ölüp gitti. biz diğerlerinin umrumuzda olmayıp kendi yasamamızda mutlu olmaktan ibaret sandığımız bu dünyadaki hayatımız, kaderimiz ve amaçlarımız ne kadar insanca, ne kadar doğru hiç düşünüyormuyuz ki? kimse dünyada ne olup bittiğiyle ya da nedenleriyle ilgilenmiyor. insanların, insanları ya da canlıları katletmesini asla durduramayacağız. Ayrıca sırf müslüman diye ayağı kaldırmaya calısıyoruz sırf insan diye değil. Gerçekten doğru sekilde düsünüp doğru sekilde davranıp doğru sekilde yasayabilecek güçtemiyiz?
YanıtlaSilsadece şunu ekleyeceğim. Müslümanları insandan saymadıkları peynir ekmek satar gibi öldürdükleri ya da ölmelerine izin verdikleri için insan diye değil müslüman diye birleşmeye çalışıyoruz. Zaten şöyle bir düşünürsek böyle toplu toplu öldürülen sadece müslümanlar.
SilGazze'ye yıllarca önce kimyasal saldırı yapıldığında, o kadar güçlü bir boykot yapılmıştı ki, İsrail marketlerinde Türk ürünlerini yasaklamıştı karşılık verebilmek için. Yukarıda ki yoruma binaen, ben de araştırdım acaba bu boykot edilen şirketler gerçekte kimler diye. Özellikle bu büyük şirketler; McDonalds, Burger King, Coca-Cola, HP, Nestle, Kimberly-Klark (Kotex), Frito Lay ve daha niceleri direk olarak İsrail hükümetine/ ordusuna bağış adı altında, para yardımı yapan şirketler. Yani gururla dekontlarını yayınlayıp, bir de onur belgesi almış şirketler. Ben de bu bilgileri yabancı boykot siteleri ve bizzat Yahudi haber sitelerinde bulmuştum. Arayınca karşınıza çıkıyor. Boykot düşündüğümüzden daha güçlü bir savaş aracı aslında fakında değiliz.
YanıtlaSilBiz mülümanlar birlik olabilsek zaten, bugün bu durumda olmazdık :/
YanıtlaSil