Neyse ki bu kadar uzun arayı telafi edecek kadar romantik!
Hatta bir paragraf var ki orayı okurken eminim içinizden "ayyy" vb. nidalar yükselecek.
Arayı uzattım bari sözü uzatmayım diyerek susuyor;
sözü Yasemin Hanım'a bırakıyorum. Allah güzel yuvalarının huzurunu bozmasın.
2002 Senesiydi aylardan da Şubat... İstanbul'a atanmış çiçeği burnunda bir öğretmendim... Hayatımla ilgili çok önemli bir karar aşamasındaydım. Ailemin tanıştıracağı bir kişi ile görüşecek ve anlaşırsak belki görüşmeye devam edecektim. Buluşmaya gittiğimde beş kişilik bir grup beni bekliyordu... Benimle buluşmaya teyzesini, iki kuzenini bir de kız kardeşini getirmişti bu arkadaş.
Blog Sahibinin Notu: Cici bir kız olmasam burada "ohannes, dedeni de getirseydin, demek isterdim. Ama cici bir genç kızım, annem ağzıma biber sürer. :)
Benim yanımda da kardeşim vardı, bu güruhu görünce bir bahane uydurup "hadi sana rast gele" deyip hemen sıvıştı oradan. Çok kırılmıştım... Ona en çok ihtiyacım olacak zamanda bırakıp beni gitti. Hala üzülürüm. (haberi olsun)
Neyse, bir sürü rezillikten sonra “benim artık kalkmam gerek” diyerek kendimi nasıl sokağa attım bilemiyorum. Koşar adımlarla uzaklaşıyordum, bir yandan da böyle salakça bir buluşmayı nasıl yaptım, nasıl annemi dinleyip tanımadığım birisiyle buluştum, diye kendime kızıp duruyor, o hırsla durup durup yüzüme bir tokat atıyordum.
Birden telefonum çaldı. Arayan O’ydu. Bana nerelerde olduğumu soruyordu. Kızılay'dayım dediğimde, ben de Kızılay'dayım müsaitsen seni görmek istiyorum, dedi. Ben de tamam deyip o zamanların favori buluşma yeri olan Gima'nın önünde onunla buluşmaya gittim.
Temsilidir |
Çok kırgındım ona aramıyordum, aramayacaktım da.
Önce beni görmedi etrafına bakınırken arkasından yaklaşıp omzuna dokundum. O kadar uzun zamandır görmemiştik ki birbirimizi… Eğildi yanaklarımdan öptü. Nabersin? Nasılsın? Muhabbetlerinden sonra üniversitedeyken arkadaşlarla gittiğimiz bir kafeye gittik.
Kardeşim de oradaydı. Birlikte biraz oturduktan sonra kardeşim “kalkalım” dedi. Hazırlanmaya başladık. Kulağıma eğilip "sen biraz daha kalamaz mısın?" dedi. Ben de kaldım ve konuştuk uzun uzun. Geçmişte birbirimizi nasıl da bilmeden kırdığımızdan, birbirimize olan hep sakladığımız asıl duygularımızdan bahsettik.
Bana “seni seviyorum dedi ve sana çok saygı duyuyorum. Etrafıma baktığım zaman senin kadar iyi anlaşabildiğim birisini göremiyorum... Ve senin hayatımdan geçip gitmeni seyredemeyeceğim...” Bana elini uzattı “elimi bu kez hiç bırakmamak üzere tutar mısın ?” diye sordu. Benim o zamana kadar duyduğum en güzel evlenme teklifiydi bu.
Sene 2002, aylardan Şubattı, benim 17 yaşımdan beri aşık olduğum, gelir mi diye camlarda beklediğim, Selanik caddesindeki kitapçılar çarşısının önünden, elleri ceplerinde ve sigarasını tüttürerek çıkıp gelişini gördüğümde vücudumun yaprak gibi titrediği, yanına bir kız gelse içimin cız ettiği, beni gördüğünde gülümseyerek yanıma geldiğinde ellerimin titreyip, yanaklarımın kızardığı o adam bana evlenme teklif etmişti...
Blog Sahibinin Notu: Benim "ayy" dediğim paragraf burasıydı.
Gözlerim dolu dolu elimi uzatıp bana uzattığı elini tuttum ve hiç bırakmadım.
Allah bıraktırmasın…
2004 yılında evlendik şimdi 2 tane delikanlı oğlumuz var. (Allah bağışlasın)
Yasemin T.
Not: Siz de hikayenizi bizimle paylaşmak isterseniz ki çok mutlu oluruz, nabrutvebiz@gmail.com adresinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Yazı dizisi:
Evlilik Hikayeleri 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, Sekiz, Dokuz, On (Sekizinci hikayenin devamı), on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, 20, 22, 23, 24,25,26,27, 28, 29
Not: Çoğu zaman Facebook üzerinden yaptığınız yorumlara dönemediğim için yorumları tek bir çatı altında toplayıp tüm hepsine dönebilmek adına bir tema değişikliğine gittim. Artık yorum bölümünde Facebook seçeneğini seçerek yorum bırakabilirsiniz.
16 Yorumlar
17 yaşından bu zamana kadar aralarında neler olmuş bilmek isterdim ..;) ama çok guzel bir hikaye
YanıtlaSilyazara iletelim belki detayları yazar bize :)
SilHerkese ne olduysa o aslında. Bazen tatlı bazen sıkıntılı zamanlar. Anlatsan roman olur ;D Bir daha olsa yaparmısın? Diye sorarsanız hiç düşünmeden evet derim.
SilBayıldım çok tatlı ya:) şimdi böylesi nerede?
YanıtlaSilyok :)
SilYazan ne guzel anlatmış.ifadeler ayrı güzel duygular ayrı.ama benim bittigim yer blog sahibesinin notu 😂
YanıtlaSilAma haklıyım :)
SilBu arada yeşil hos bir hava katmis
YanıtlaSildikkatli ve ince bir okuyucu :) teşekkür ederim
SilOkurken insan yüzündeki aptalca sırıtmayla gerçekten de yaaaa demekten kendisini alamıyor. Allah mutluluklarını daim etsin, nazar değmesin, herkese de böyle sevgi dolu bir evlilik nasip etsin inşallah :)
YanıtlaSilAmin :)
Silben tüm hikayeyi ayyyy diyerek okudum gerçekten Allah mutluluklarını daim etsin :) insanın cidden uzun süredir tanıdığı biriyle evlenmesi çok hoş olsa gerek :)
YanıtlaSilBilemiyorum kişiden kişiye değişir. Uzun süre tanıdığın kişiyi gerçekte tanımamış olma ihtimali var nitekim D:D
SilNe istediğini bilen biriysen ve doğruyu yanlıştan ayırt edebiliyorsan bence sürenin önemi yok. İyi bir gözlemci olmak yeterli. Tabii yıllar insanları değiştirebiliyor bu da var... Ama en önemli nokta " yazgı" Allah ne dediyse o geliyor başına. Güzel dualar almışım demekki ;)
SilYorumlar ve iyi dilekler için teşekkürler... ben o hikayedeki muradına ermiş kişiyim :D Allah isteyen herkese iyi bir eş nasip etsin.
YanıtlaSil<3
Sil