Kitapta sözü geçen Martin Eden yazarın ta kendisiyken âşık olduğu üst sınıftan okumuş kadın Ruth Morse ise yine gerçek hayatta ilk aşkı Mabel Applegarth'tır.
Jack London fakirliğinden dolayı okulunu yarıda bırakmış eğitimsiz bir gemici iken yazma aşkına tutulur. Kimsenin ona inancı olmadığı gibi desteği de olmaz. Sevdiği kadın ise onun yazma yeteneğini anlayamadığı gibi yazma şevkini de nafile bulur. Tüm bu olumsuzluklarına ve eğitimsizliğine rağmen o bir yazı makinesi gibi kaliteli öyküler üretmeye devam eder. Sonunda da başarıya ulaşır.
Yazar olmanın incelikleri üzerine bir kitap olduğunu düşünerek aldığım bu kitapta istediğimi bulamasam da pes etmemek üzere büyük bir motivasyon sağladığını da söylemeliyim. Martin Eden yazar olmak adına yeri geliyor aç yaşıyor, yeri geliyor hakarete uğruyor, yazdıkları kimse tarafından yayınlanmadığı gibi değer bile görmüyor ama o asla pes etmiyor. Sonunda da bilindiği üzere klasikleşmiş başyapıtlara imza atıp efsanevi bir yazar oluyor.
Birçok klasik eser gibi bu kitabın da dili ağır ve özellikle ilk kısım zor ilerliyor. Ama eğer yazmayı seviyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. Benim unutulmazlarım arasına girdiğini ve bana verdiği mesajın kendi yazar olma çabam adına bir çığır açtığını söyleyebilirim.
Not: Dün gelen yorumları yanlışlıkla sildim ve bir türlü geri döndüremedim. Çok üzgünüm, herkesten çok özür diliyorum. :(
4 Yorumlar
Kendisi en sevdiğim klasiklerden biridir. Kitabın okuyucuya güzel kazanımları olduğunu düşünüyorum. Harika bir yorum olmuş :)
YanıtlaSilAynı düşündüğümüze sevindim teşekkür ediyorum
SilGeçen yaz okumuştum.
YanıtlaSilNe güzel :)
Sil