Evde Kalmış Erkeklere Düşen Maddiyatçı Kadınlar

Geçen haftalarda evde kalmış erkek türlerini anlatmaya başlamıştım, kaldığım yerden devam ediyorum.

Bu yazımda bahsedeceğim erkekler, evde kalma ya da daha temiz bir tabirle evlenememe sebebi olarak maddiyatçı kadınları gösterirler.

Onlara göre kadınların gözü doymuyordur.

Özellikle iş, evlilik aşamasına gelince kadınlara güç yetiremeyeceğini düşünen fakir kompleksli adamlardır.
Hep kadınları suçlarlar. Piyasada evlenilecek kadın kalmamıştır. Her kadın yolludur onların tabiriyle. Ne varsa eski kadınlarda vardır. (bunun ile annelerini kastetmektedirler.) Yani onlar isterler ki karısının hayatı eskinin kadınları gibi sadece yemek yapmak ve çocuklara bakmaktan ibaret olsun, erine (!) hiçbir şekilde itaatte kusur etmesin.


Burada bir es vereyim. Bu türün çoğu aslında olduğu kadarı ile yetinen mütevazı, kalender kadınlar olduğunun farkındadırlar ama onlara cazip gelen maddiyatçı diye nitelendirdikleri tarzda kadınlardır. Bence bu tür kadınlar kendilerine birkaç beden büyük geldiği için genelde kadın ırkına yüklenir, dururlar.

Kendi özgüven eksikliklerini kadınlara yüklenerek kapatmaya çalışırlar ya, aslında onları özgüvensizliğe iten de kadınlardır. Çünkü bu tip evde kalmış erkekler muhtemelen bir ya da birkaç kadından esaslı bir darbe yemiştir. Aldatılmış ya da terk edilmişlerdir. Bu vakitten sonrada tüm kadınlar tü kakadır.        

Hemcinslerime objektif bir bakış açısı ile yaklaşırsam; evet, maddiyatçı diye adlandırılabilecek, istekleri dağları aşan kadınlar da var mı?

Evet var!

Hatta bu tür kadınların isteklerine yetemeyen erkekler, hayallerini geçekleştiremedikleri bu kadınlara karşı mahcubiyet duyuyor ve onları el üstünde tutuyorlar. Bu da üzerine tartışılması gereken bambaşka bir konu.

Mevzu bahis olan bu tür erkeklerin en nefretlik durumu ise sürekli bik bik etmeleridirler. Kadınlar hakkında usanmadan dedikodu yaparlar. Evde kalmışlıkları dillerine vurmuştur ve o dilleri ile sürekli kadınların bitmek tükenmek bilmeyen istekleri, kaprisleri gibi konulardan bahis açarlar. Bu türün en bariz özelliği işte budur: Kadınlardan bile daha dedikoducu olmak!

Hâlbuki bu kadar çok konuşmak için harcadıkları kuvveti para ve mevki kazanmak için harcasalar kendilerini fakir hissetme kompleksinden çıkarak, fakrından dolayı kendini istemeyen hayran oldukları o kadınlara ulaşabilecek hatta sürekli aşağıladıkları maddiyatçılığın bir kölesi haline gelecekler. Çünkü insanoğlunun fıtratı böyledir, ulaşamadığına mundar der, kedi misal…

Bu türün sonu ne oluyor diye sorarsanız; genelde maddiyatçı bir kadınla evleniyorlar. Eşleri pahalı bir mağazanın vitrin mankeni gibi dolaşırken kendileri pespaye kıyafetleri ile alışveriş merkezlerinde onların çantalarını taşıyorlar. İşte hayat böyle ironik…

Diğer evde kalmış erkek türleri yazılarım için bir, iki. 

Yorum Gönder

16 Yorumlar

  1. Haklısın bir tanede bizim sülalede var bundan :)

    YanıtlaSil
  2. Bir önce paylaştığın görücü usulü evlilik hikayesinde (erkeğin bakış açısıyla anlatılanı kastediyorum) okurken dedim ki 'Kişilerin karakteri düzgünse, sevgi, saygı ve insanlarla seviyeli bir şekilde geçinebilecek insani özelliklere sahipse ister evlilik olsun ister arkadaşlık tam rayında ve güzel gidiyor her şey.' Belki çok küçük istisnaları vardır ama benim çevremde gördüğüm ve kendimde oluşturmaya çalıştığım durum bu. Maddiyatçı deniliyor ama senin yukarıda yazdığın gibi onların da çok eksikleri var. Keşke herkes dönüp kendi davranışlarını güzelleştirse de sessiz, sakin ve huzurlu yaşasak. Ama şu an içinde bulunduğum zaman dilimi ağırlıklı olmak üzere hayat çok gürültücü. :) Biraz serzenişle yazdım çünkü etrafım baya bir curcuna dolu. Kusura bakmayın. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel tespitlerde bulunmuşsun tamamen katılıyorum.
      yoo neden kusura bakayım çok yerinde bir yorum oldu. teşekkür ediyorum

      Sil
  3. Ah ah bu kadınlardan neler çekiyoruz :(

    YanıtlaSil
  4. Yine mükemmel tespitler :D
    Ne güldüm ama yaa :D

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir tespit olmuş, hep kızlara yüklenilir evde kaldın diye şimdi dikkati biraz erkeklere çekelim .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tabii ki ^^ itina ile evde kalmış kız intikamı alınır :D

      Sil
  6. Doğru cümleleri yanlış sebep ve sırayla çelişkili bir biçimde bir araya getirmişsin.
    Bu da bir başarıdır tebrik ederim.

    Kendi adıma söyleyeyim bana düşen cümleye cevap vereyim: Kadın bir ihtiyaç haline geldiğinde(büyük boşlukların sebep olduğu acıdan ruh kıvrandığında) nasıl bir kadın sorusu doğar. Yıllar sonra elde edilen eş olabilecek iki kadın karakteri ortaya çıkmakta.
    1. Kendinden(fakirin) üstün olan, "dingin bir ruha" sahip "akıllı bir" kadın*.
    2. Saflığını kaybetmemiş, öcüye dönüşmüş(bkz. boşluk) o fakiri iyileştirebilecek derecede kirlenmemiş bir kalbe sahip kadın*

    *Ki günümüzün içi boşaltılıp erkek egolarıyla egolanmış kadın olgusu, bahsedilen "fakirliği tercih eden" biri için pek bir anlam ifade etmiyordur. Görsel kadın, içerik erkek. Uzaktan kıpraşmalara sebep olsada yakından istek arzu kalır mı bilmem. Bende kalmıyor.

    Ve kadın doyumsuzluğu.
    Bu sorun nefsperestlik çağında sadece kadınların değil erkeklerin de bir sorunu. Kitlesel histeri koydum adını. Sosyal mühendislerce tasarlanmış doymak bilmeyen insanların aslında hastalıklı bir bünyenin klonlanmasıyla çoğalan bir toplum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum aynı kişiye mi ait bir rumuz olmadığı için bilemiyorum ama bir kişi ile daha bu mevzu üzerine sohbet etmiştik daha önceki yazılarda.

      Tebriklerinizi aldım teşekkür ediyorum. Çok kibarsınız :)
      Doğru cümleleri yanlış sebep ve sırayla çelişkili bir biçimde bir araya getirdiğim bir cevap vermemek adına sessizliği tercih ederek size canı gönülden 1 ya da 2 numaralı hatta bilmiyorum eğer hem akıllı hem saf bir kadın varsa, akıllı bir kadın saf kalabiliyorsa 1 ve 2 nin potpurisi olan bir hatun kişi diliyorum.

      sevgiler saygılar


      Sil
    2. Mersi amin diyeyim.
      Bulanık ama çelişmeyen cümlelerim var, takma ad kullanmama gerek yok.
      İmza: ademin güzel kadınlardan mahrum kalan yavrusu ;

      Sil
  7. erkekler işte nabrutçuğum..şimdi sokağa çıksam bi adam çevirsem ve özgüven nedir desem,o hangi yemekti bacım dese şaşırmam.erkekler böyle.yani erkeklerin böyle olması gelenekselleşmiş toplumsal kuralların dayılanmaları karşısında oluşan erkekler tiplemesi.ne bekliyebiliriz ki,en doğru düzgün gözüeni bile anca gözükür yani gerçekler bambaşka.ve bence erkek ırkında toplumsal bir sorun var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkeklerle ilgili bir sorunum yok açlıkçası^^ genelleme yapmak istemiyorum. Benimkisi pirinçteki taşları ayıklamak :D

      Sil
  8. Bu tarz yazılarına bayılıyorum, çevir çevir yeniden okuyorum. Gerçi çevir çevir buraya uymadı ama olsun :)

    YanıtlaSil